DOLAR %
EURO %
ALTIN %
BIST 100 %
BITCOIN %
“Cahiliye Devri CSU’da devam ediyor; eşitliği Hz. Muhammed’den öğrensinler!”

“Cahiliye Devri CSU’da devam ediyor; eşitliği Hz. Muhammed’den öğrensinler!”

Gazeteci Fabian Köhler, ‘Eşitlik öğrenmek istiyorsanız Kur’an okuyunn!’ başlıklı yazısında Hıristiyan Sosyal Birlik’in (CSU) kadın-erkek rol dağılımına bakışını Cahiliye Devri tutumu olarak değerlendirdi. Kur’andan örnekler veren Köhler, CSU’luları söz konusu tacizci Müslümanlar olunca birden bire eşitlikçi olmakla suçladı.  Berlinli gazeteci Fabian Köhler, İslamiyet’i sürekli kadın hakları üzerinden eleştiren Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) partisini sert dille

Gazeteci Fabian Köhler, ‘Eşitlik öğrenmek istiyorsanız Kur’an okuyunn!’ başlıklı yazısında Hıristiyan Sosyal Birlik’in (CSU) kadın-erkek rol dağılımına bakışını Cahiliye Devri tutumu olarak değerlendirdi. Kur’andan örnekler veren Köhler, CSU’luları söz konusu tacizci Müslümanlar olunca birden bire eşitlikçi olmakla suçladı.

 Berlinli gazeteci Fabian Köhler, İslamiyet’i sürekli kadın hakları üzerinden eleştiren Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) partisini sert dille eleştiren bir makale kaleme aldı. Köhler, CSU’nun önde gelen politikacılarının 7. Yüzyılda yaşayan ve şiddet yanlısı, medeni olmayan bir barbar olarak gördükleri Hz. Muhammed’den kadın hakları konusunda öğrenecekleri çok şeyin olduğunu ifade etti.Fabian Köhler, Müslümanların peygamberinin bugünkü muhaliflerinden çok daha özgürlükçü olduğuna değiniyor ve bu muhaliflerin başında CSU’lu Hans-Peter Friedrich’i sayıyor. Birlik Partileri Grup Başkanvekili Friedrich, meclisteki bir konuşmasında Müslümanların Almanya’ya bu ülkedeki özgürlükçü ve çeşitlikçi kültüre aykırı olan ilkel bir kadın-erkek ve aile ilişkisini getirdiklerini ileri sürmüştü. Köhler, ülkenin en gerici ve özgürlük karşıtı partisinin başkan yardımcısının ağzından özgürlük ve çeşitlikçi kültür sözlerinin çıkmasını şaşırtıcı bulduğunu vurguladı.

HZ. MUHAMMED’İN PEYGAMBERLİĞİNİ İLAN ETMESİ FEMİNİST DEVRİM ETKİSİ BIRAKTI

Köhler CSU’nun durumunu Kur’an terminolojisinden yola çıkarak değerlendirdi ve partiyi en iyi karşılayacak Kur’ani terimin ‘Cahiliye’ olduğunu ileri sürdü. Köhler’e göre CSU bir Cahiliye Sosyal Birlik partisi. Kur’anda Cahiliye Devri ile hayatı ve cinsler arasındaki rol dağılımını hukukun değil aşiret geleneğinin, şiddet ve lider erkeklerin belirlediği bugünün Bavyera’sını andıran medeniyetsiz bir dönemin kastedildiği bilgisini paylaşan gazeteci şu ifadeleri kullandı: ”Muhammed peygamberliğini ilan ettiğinde bu bir feminist devrim etkisi bıraktı. O zamana hiçbir hakkı olmayan insanlığın yarısı ilk kez kanun önünde hakkını arama hakkı kazandı. 620 yılından önce Arap Yarımadası’nda kadınlar için miras ve boşanma hakkı olmadığı gibi 9. Surenin 71. ayetinde karşılığını bulan genel bir eşitlik temelinden de yoksundu. Bu ayette erkek ve kadınların birbirinin koruyucuları olduğu ve hakkı emredip kötülüğü nehyettikleri anlatılıyor.”CSU’luları Hz. Muhammed’in ilerlemeci bir kadın tasavvuruna sahip olduğunu anlamaları için özel hayatına bakmaya davet eden gazeteci yazısında şu örneğe yer verdi: “İlk eşi Hatice’yi bir işkadını olarak tanıdır. İş hayatında başarılı olan bu kadın parası olmayan genç Muhammed’i kervanında istihdam etti. Evlenme teklifi de daha önce iki kez evlenmiş olan Hatice’den geldi.”Köhler, buradaki cinsler arası rol dağılımının CSU’lu Andi Scheuers’inkinin tam tersi olduğunu ifade etti. Partinin genel sekreteri Scheuers, Almanya’nın metropollerinde kadınların gece vakti sokaklarda cinsel tacize maruz kalmasını tahammül edilemez olarak değerlendirmişti.

CSU, EVLİLİK İÇİNDE TECAVÜZÜ CEZALANDIRAN KANUNA KARŞI ÇIKMIŞTI

Gazeteci Kuzey Afrikalıların Alman kadınlara cinsel tacizde bulunmasının ardından bu cümleyi kuran Scheuers’e 1997 yılında kadınlara tecavüzü cezalandıran kanun çıkarılırken aldığı tavrı hatırlattı. Scheuers ile birlikte birçok CSU’lu politikacı, hatta Bavyera Başbakanı Horst Seehofer bile evlilik içinde tecavüzlere ceza verilmesini  istememiş ve gerekçe olarak evlilik ve ailenin Hıristiyanlıktaki önemine dikkat çekmişti. Hz. Muhammed’in ise erkeğin eşini dövmesini şarta bağladığını ve ancak kadın kocasını maddi olarak aldattığında bunu meşru gördüğünü belirten Köhler, bu kulağa geri bir uygulama gibi gelse de erkeğin eşini canı istediği gibi dövdüğü bir dünyada bunun muazzam bir ilerleme olduğunu kaydetti. Bu kanunun Hıristiyan-Alman muadilinin ortaya çıkması için aradan 1400 yıl geçtiğini yazan Köhler, “Bu kanuna kaşı oy kullanan Başbakan Seehofer bugün cinsel tacizde bulunan göçmenlerin Cahiliye Dönemi’nde olduğu gibi hukuki sürece tabi tutulmadan derhal sınır dışı edilmesini istiyor” ifadesini kullandı.