DOLAR %
EURO %
ALTIN %
BIST 100 %
BITCOIN %
Avrupa’nın korkulu rüyası üç politikacı kim?

Avrupa’nın korkulu rüyası üç politikacı kim?

Putin ve Erdoğan’ın Avrupa’yı zorlayan politikalarından sonra ABD’nin başına Donald Trump’ın geçmesi tam bir hayal kırıklığı oldu. Avrupa’nın gelecekteki mücadelesi bu üçlü ile olacak.

Putin ve Erdoğan’ın Avrupa’yı zorlayan politikalarından sonra ABD’nin başına Donald Trump’ın geçmesi tam bir hayal kırıklığı oldu. Avrupa’nın gelecekteki mücadelesi bu üçlü ile olacak.Putin, Donald Trump ve Erdoğan. Avrupa siyaset sahnesinde artık en çok bu üç isim duyuluyor. Putin çok güçlü bir rakip, Trump asla güvenilmez bir müttefik, Erdoğan ise mülteci kozu ile bütün bir kıtanın toplumsal huzurunu dinamitleyecek bir devlet adamı olarak Avrupa’yı korkutuyor.putin-erdogan-trumpBu üçlü karşısında AB güvenliğini sağlama almak için her zamankinden daha fazla bir birlik arayışında. Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Alexander Graf Lambsdorff’a göre doğuda Ukrayna, güneydoğuda Türkiye ve güneyde Libya’nın içinde bulunduğu bir coğrafyanın ortasında kalan Avrupa Trump’a güvenerek yola çıkamaz. Böyle bir ortamda Avrupa’nın çok pahalıya patlasa da etkinliğini arttırmak suretiyle güvenliğini garanti altına alması gerekiyor.Lambsdorff’a göre bunun için Avrupa’nın askeri bir süper güç olmasına gerek yok. Önemli olan Avrupa topraklarında herkesin seyrettiği bir Srebrenica’nın tekrar edilmemesi. Avrupa’nın ABD’den çok daha fazla askeri olmasına rağmen, Amerikalıların ordusuna harcadığı paranın yarısını harcadıklarını söyleyen politikacı, savunma harcamalarının daha dikkatlice yapılmasını istedi.Avrupa Halk Partisi Grup Başkanı Manfred Weber de Avrupa’nın güçlü ve zengin bir kıta olduğunu hatırlatıyor ve Putin, Trump ve Erdoğan’ın popülist ve aşırılıkçı politikaları karşısında bu özgüven ile hareket edilmesini istiyor. Özellikle Erdoğan’ın takip ettiği politikayı yanlış bulan ve söylemlerinin seçim kampanyası sözlerinden ibaret olmadığını anlatan Weber şöyle diyor: “Bizin kendi başımıza yolumuza gidecek ekonomik kaynaklarımız var. Bizim Türkiye’ye duyduğumuz ihtiyaçtan çok Türkiye’nin bize ihtiyacı var. Şayet değerlerimizi bu bilinçle temsil edersek, dünyada birçok şeyi de hayata geçirebiliriz. Önemli olan Avrupalılar olarak birlik olmamız. 27 ülkede her kafadan bir ses çıkarsa küresel anlamda bir rolümüz olmaz.”Weber’in bir diğer isteği de Türkiye’nin AB üyeliği müzakerelerinin de durdurulması ve net bir tablo ortaya çıkana kadar başlatılmaması. Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’ye bu yönde bir sinyal gönderilmesi konusunda fikir birliği oluştuğunu anlatan politikacı, aynı fikir birliğini üye ülkelerde de görmek istiyor.