DOLAR %
EURO %
ALTIN %
BIST 100 %
BITCOIN %
Döner, Alpler’in ülkesi İsviçre’de patladı gitti

Döner, Alpler’in ülkesi İsviçre’de patladı gitti

Dönerin kokusu bütün Avrupa’ya yayılıyor. Almanya  kendini dönerin öz vatanı ilan etmek için göç tarihinden hikayeler arayadursun, döner bütün bunlara aldırmadan ve hiç bir organizasyona tabi olmadan,  Mc Donald’s, Burger King gibi dünya ülkeleriyle boy ölçüşüyor.Bu rekabet gücünü, birbiriyle hiçbir alakası olmayan, kendi yağında kavrulmak için büfe açmış dönerciler oluşturmuş durumda. Aynı trend şimdi İsviçre’de

Dönerin kokusu bütün Avrupa’ya yayılıyor. Almanya  kendini dönerin öz vatanı ilan etmek için göç tarihinden hikayeler arayadursun, döner bütün bunlara aldırmadan ve hiç bir organizasyona tabi olmadan,  Mc Donald’s, Burger King gibi dünya ülkeleriyle boy ölçüşüyor.Bu rekabet gücünü, birbiriyle hiçbir alakası olmayan, kendi yağında kavrulmak için büfe açmış dönerciler oluşturmuş durumda. Aynı trend şimdi İsviçre’de göze çarpıyor.

KİŞİ BAŞINA DÜŞEN DÖNER SAYISI TÜRKİYE VE ALMANYA’YI GEÇİYOR

İsviçre’deki Döner Kebap Branşı Birliği’nin verdiği bilgilere göre döner bu ülkede yaklaşık 3 bin noktada satılıyor. Almanya’da 20 bine yakın noktada satılan dönerle kıyaslandığında bu rakam çok az gelebilir. Ancak nüfus oranına vurulduğunda İsviçre’deki büfe yoğunluğu çok daha ileri safhada. Aynı şekilde kişi başına tüketilen döner sayısı da İsviçre’de Almanya ve Türkiye’ye göre çok fazla. 

NAZİLERDEN İTİRAF: GİZLİ GİZLİ DÖNER YİYORUZ!

Bu da Almanya’ya göre yabancılara daha mesafeli olan İsviçre halkının sıra döner yemeye geldiğinde düşmanlık duygularını bir tarafa bıraktığını ortaya koyuyor. Geçtiğimiz günlerde de bir Alman genci neonazi olduğu yıllarda gizli gizli yediğini anlatmıştı. Hatta neonaziler birbirlerinin gizli gizli yediğini de biliyor ama kendilerinin de yedikleri söz konusu olacağı için ses etmiyorlarmış. Türk yiyeceği artık Almanya’da deyimlerde de geçiyor: ‘Döner macht schöner’ (Döner daha güzel yapar.) Almanya’da dönerle ilgili ilginç reklamlar bile var.https://www.youtube.com/watch?v=ay898gbNDgg

İSVİÇRELİLER YILDA 108 MİLYON DÖNER YİYOR

Bu durum İsvçre’de de geçerli. Ülkede her yıl 24 bin tondan 108 milyon döner satılıyor. Bu her saniyede 3,4 dönerin tüketilmesi demek. Almanya’da yılda 400 milyon adet yendiği hesaba katıldığında bu ciddi bir rakam. Bundan on yıl önce yılda tüketilen döner etinin ağırlığı 2400 tondu. Bu da 12 yıl içinde on kat civarında bir  artış anlamına geliyor. Bu, günde 400 ton döner etinin tüketildiği  Almanya ile kıyaslandığında cüz’i bir miktar gibi görünebilir. Ancak bir tarafta 8 milyon nüfuslu İsviçre yılda 108 milyon adet yiyor, diğer tarafta 82 milyon Alman yılda 400 milyon adet yiyor. Bu da dönerin artık Türk veya Alman mutfağının değil, İsviçre mutfağının bir numaralı vazgeçilmezi haline geldiğini gösteriyor.

AYAKÜSTÜ YENEN YİYECEKLERİN EN LEZZETLİSİ, EN SAĞLIKLISI VE EN UCUZU

Peki döneri neonazilerin bile gizli gizli yemesine sebep olacak kadar cazip kılan sebep ne? Evvela eşsiz lezzeti. Bu lezzet sebebiyle ki Türk’e ait ne varsa reddeden aşırı sağcılar gizli gizli döner yemekten kendini alamıyor. İkinci sebep ise ayaküstü yenen yiyecekler arasında en sağlıklı olan yiyecek olması. Br dönerde ortalama olarak 615 kalori ve 35 gram yağ var. Bu da bir günde ihtiyaç duyulan kalorinin üçte birini karşılamaya yetiyor. Üçüncü sebep de dönerin diğer ayaküstü tüketilen yiyeceklere göre daha ucuz olması.

REKLAMA İHTİYAÇ DUYMADAN MC DONALD’S İLE REKABET EDİYOR

Bu yiyecek; Almanya, İsviçre ve Avusturya gibi ülkelerde tek elden yürütülen şirketler vasıtasıyla büyümüyor. Büyümesinin tek sebebi hiçbir reklama ihtiyaç duyulmayacak şekilde sevilmesi. Ancak şirketleşememek, birçok problemi veya eksikliği beraberinde getiriyor. Örneğin bu sektörde çalışacak insanların meslek eğitiminden geçmemesi büyük bir eksiklik. Sebebi ise meslek okullarında bu ürün için ustalığın öğretilmemesi. 

DÖNERCİLİK ‘SOĞANLI MI SOĞANSIZ MI? DİYE SORMAKTAN İBARET DEĞİL

İsviçre’deki dönerciler de dönerciliğin ‘soğanlı mı soğansız mı’ diye sormaktan daha fazlası olduğu gerçeğinden yola çıkarak girişimlerde bulunmuş ancak bir sonuç alamamış. Örneğin Döner Kebap Branşı Birliği’nin başkanı Nevzat Yaşar, geçtiğimiz güz aylarında Eğitim, Araştırma ve Yenilenme müsteşarı ile irtibata geçerek üç yıllık bir ustalık eğitimi istemiş ve red almış. Gerekçe olarak da bu meslekte gerekli olan salahiyetin kasaplık veya lokanta işletmeciliğinde öğretilmesi olarak ifade edilmiş.

DÖNERCİLER KALİFİYE PERSONEL SIKINTISI ÇEKİYOR

Yaşar ise bu gerekçeye anlam veremiyor. Bu branşta onbin kişinin çalıştığına dikkat çeken branş uzmanı, “Gençlerin bu alanda meslek eğitimi görme imkanının olması gerekir” diyor. Yaşar’a göre birçok çalışan hijyen kurallarını, bu ürüne has ete nasıl muamelede bulunulması gerektiğini bilmiyor. Kasaplık ve lokantacılık eğitiminde ise dönerin eti, dönerin etine doğru baharatın ilave edilmesi ve doğru depolanması ile ilgili önemli bilgiler verilmiyor. Bu yüzden de dönercilerin çoğu kalifiye eleman yoksunluğundan mustarip olduğunu söylüyor.