DOLAR %
EURO %
ALTIN %
BIST 100 %
BITCOIN %
Her yıl aynı spekülasyon: Yurtdışı borçlanma kanunu kaldırılacak

Her yıl aynı spekülasyon: Yurtdışı borçlanma kanunu kaldırılacak

Yurtdışı borçlama emeklilik sektöründen nemalanların gurbetçimize her ay bir yalan söylemeleri normal hale geldi. Gurbetçiyi kendilerine müracaat etmeye zorlayan spekülatif beyan ve reklamları ise her yıl olduğu gibi bu yılda sürüyor.İşte bunlardan biri de yaklaşık 5 yıldır TV’lerde, sosyal medyada çıkan yurtdışındaki vatandaşlarımıza Türkiye’den erken yaşta emeklilik imkanı sağlayan yurtdışı borçlanmaya ilişkin 3201 sayılı kanunun

Yurtdışı borçlama emeklilik sektöründen nemalanların gurbetçimize her ay bir yalan söylemeleri normal hale geldi. Gurbetçiyi kendilerine müracaat etmeye zorlayan spekülatif beyan ve reklamları ise her yıl olduğu gibi bu yılda sürüyor.İşte bunlardan biri de yaklaşık 5 yıldır TV’lerde, sosyal medyada çıkan yurtdışındaki vatandaşlarımıza Türkiye’den erken yaşta emeklilik imkanı sağlayan yurtdışı borçlanmaya ilişkin 3201 sayılı kanunun Nisan’da, Haziran’da veya yaz aylarında kaldırılacağı, emeklilik şartlarının ağırlaştırılacağı şeklinde haberler ve beyanlar.

Yurtdışı borçlanma kanunu kaldırılacak

İddiada bulunanlar genellikle gerekçe olarak Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) yeni belirlediği stratejik planını gösteriyorlar. İddalarına göre SGK’nın stratejik planında yurtdışı borçlanma kanunu kaldırılacak veya yurtdışı borçlanma şartları ile emekli olma şartları ağırlaştırılacak. İddiaya göre emekli olmayı düşenen gurbetçiler veya hak sahipleri bir an önce başvuru yapmalılar.Her yıl olduğu gibi bu konuda yüzlerce vatandaşımız bize başvuruyor ve işin gerçeğini öğrenmek istiyor. Konuyu izah edebilmek için iddiaların kaynağını oluşturan SGK’nın en güncel stratejik planına ve devletin her dört yılda hedeflerini belirlediği güncel kalkınma planlarına ve nihayetinde meclis ve Çalışma Bakanlığı’nın çalışmalarına bakmakta fayda bulunuyor.T.C. Kalkınma Bakanlığı tarafından yayınlanan “2014-2018 10. Kalkınma Planı” ve bu kalkınma planı doğrultusunda SGK’nın kendi alanı ile ilgili hazırladığı ve Çalışma Bakanı Faruk Çelik döneminde yayınlanan “Stratejik Plan 2015-2019” halen geçerliliğini koruyor.Kalkınma Planı’nda konu ile ilgili olarak “Sosyal güvenlik sisteminde 1999 ve2008 yıllarında kapsamlı reformlar yapılmasına rağmen; emeklilik yaşına ilişkin belirlenen kademeli geçiş sürelerinin uzunluğu nedeniyle fiili emeklilik yaşının düşük olması, emekli aylıklarına öngörülen oranların üzerinde artış yapılması, prim borçlarının yapılandırılması, yurtdışı borçlanma uygulamasının sürdürülmesi… mali sürdürülebilirlik üzerinde baskı yaratmaktadır” tespitinden sonra “Yurtdışı borçlanma uygulaması gözden geçirilecektir” deniliyor.SGK’nın 2015-2019 Stratejik Planında ise  “Yurt dışı hizmetlere ilişkin borçlanma hakkı, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın haklarının korunması ve ülkeye döviz kazandırılması amacıyla verilmiş olsa da bu hizmetin sosyal güvenlik sisteminin aktüeryal dengesi üzerinde olumsuz etki yarattığı tartışılmaktadır. Onuncu Kalkınma Planı’nda da bu durum sosyal güvenlik sisteminin uzun dönemli mali sürdürülebilirliğini zayıflatan faktörlerden biri olarak sayılmıştır. Bu kapsamda, Kurumumuz yeni plan döneminde yurt dışı borçlanma uygulamasını gözden geçirecektir” deniliyor.İlk bakışta bu planlardaki ifadelerden yola çıkarak her yıl ortaya atılan iddilanın doğru olduğu düşünülebilir. Ama her plana alınan uygulanıyor mu? Gerçek durum nedir?Normal ve yerleşmiş demokratik devletlerde hükümetler değişse de ortaya konulan hedeflerin devletin devamlılığı esası gereğince uygulanması gerekir. Ancak hedef olarak belirlenen esaslar maalesef özellikle siyasi ve toplumsal nedenlerle her zaman uygulanamıyor. İşte bu noktada planların ne zaman belirlendiği ve ülkedeki siyasi gelişmelerin nasıl yön değiştirdiğine bakmak gerekiyor. 10. Kalkınma Planı 2014 yılı başlarında yayınlandı. SGK’nın stratejik planı ise 2015 yılı başlarında. Yani tespit ve hedeflerin belirlendiği dönemde yurtdışındaki Türklerin oy kullanacağı bir seçim yoktu. Yurtdışındaki vatandaşlarımız ilk olarak 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kullandı. Bu seçim öncesi bırakın yurtdışı borçlanmayı kaldırmak mavi kartlılara yurtdışı borçlanma hakkı verilmesi ile yurtdışındaki ilk sigorta girişlerinin Türkiye için de geçerli olduğuna dair torba kanun mecliste görüşüldü.  Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra da şimdiki Cumhurbaşkanımız kolaylaştırma ve yeni haklar getiren bu torba kanunu bir gecede onayladı. Arkasından da SGK 2014/27 sayılı genelge yayınlayarak yurtdışı borçlanma uygulamasında daha da kolaylaştırıcı imkanların önünü açtı.Buna rağmen SGK 2015 yılı başında stratejik planını yayınladı. Ancak 7 Haziran 2015 seçimleri öncesi Ak Parti hükümeti yurtdışındaki vatandaşlarımıza 10 konuda vaatte bulundu. Bunların içerisinde halen yerine getirilmese de yurtdışı borçlanma yolu ile emekli olanlara yurtdışında kısa süreli çalışma izni verilmesi de vardı. Yani yurtdışı borçlanma kanununu kaldıracak siyasi irade bırakın yurtdışı borçlanmayı kaldırmayı tam tersine onun önündeki engelleri kaldırmayı vaadediyor. Hakeza hükümet 7 Haziran’da birkaç milletvekili eksiğiyle iktidardan düşünce yurtdışındaki Türklerin oylarının kıymeti daha da arttı. Tablo ve siyasi gerçeklik bu iken,  siyasi iktidarın veya iktidara gelecek bir muhalafet partisinin 3201 sayılı yurtdışı borçlanma kanununu kaldırması mümkün değildir. Hatta önümüzde yurtdışı oylarının altın kıymetinde olduğu Türkiye’nin kaderini belirleyecek bir referandum var iken. Ayrıca konu ile ilgili spekülatif haber ve beyanlara karşı Çalışma Bakanlığı yetkilileri ile konsolosluk yetkililerinin yurtdışı borçlanmanın kaldırılması yönünde bir çalışma olmadığına ilişkin onlarca açıklamalarını kimse dikkate alıp değerlendirmiyor. Diğer yandan bir kanun kaldırılacak ise bunu TBMM meclisi yapabilir. Oysa TBMM’de de bu yönde bir çalışma, kanun tasarısı veya teklifi yok. Siyasi tabloya göre de olması beklenmiyor. O halde yurtdışı borçlanmasının kaldırılacağını söylemek „Gel vatandaş gel! Yangından malını kurtar bana para kazandır“ demekten başka anlama gelmiyor.Şuan başvuruların bir an yapılması için yapılacak tek çağrı ve uyarı her yıl gelen borçlanma bedeli zamları. Bu yıllardır uygulanan tek gerçek. Bu da son iki yıldır altı aylık değil yıllık olarak belirlenmektedir. „Şu ayda zam geliyor“ şeklindeki haber ve beyanlara da itibar etmeden imkanı olan vatandaşımıza tavsiyemiz yurtdışı borçlanma başvurularını uzman kişiler aracılığıyla yapmaları ve bedellerini yatırmaları. Devlet yetkililerimizin açıklamaları dışında kimseye itibar etmemeleri. [email protected]Av. Şerif Yılmaz