DOLAR %
EURO %
ALTIN %
BIST 100 %
BITCOIN %
Sarı Kabukluların Önemi

Sarı Kabukluların Önemi

Merhaba Dostlar,Fantastik bir düşünce ile başlayalım bu haftaki sohbetimize.Birazdan, okuma sonrası olması muhtemel, ağırlaşan göz kapaklarınız kapanacak ve açtığınızda, imkânsız bir olaya şahit olacaksınız.Meğer gözünüzü açtığınızda gördüğünüz siz, sadece ruhsunuz.Etrafınıza bakıyorsunuz, ne göresiniz? Her bir taraf ruhlarla dolmuş. Et ve kemik yok. Oradan oraya uçuşan duran ruhlar.Bulunduğumuz yerin adı da; Berzah.Şu ana kadar yaşadığınız her

Merhaba Dostlar,Fantastik bir düşünce ile başlayalım bu haftaki sohbetimize.Birazdan, okuma sonrası olması muhtemel, ağırlaşan göz kapaklarınız kapanacak ve açtığınızda, imkânsız bir olaya şahit olacaksınız.Meğer gözünüzü açtığınızda gördüğünüz siz, sadece ruhsunuz.Etrafınıza bakıyorsunuz, ne göresiniz? Her bir taraf ruhlarla dolmuş. Et ve kemik yok. Oradan oraya uçuşan duran ruhlar.Bulunduğumuz yerin adı da; Berzah.Şu ana kadar yaşadığınız her bir şey ve her hatıranızın sadece size gösterilen hayat akışınız olduğunu farz edebiliyor musunuz?Kendini kötü hisseden var mı?Eğer güzel, mutlu ve memnun bir hayat akışını geride bıraktığınıza inanıyorsanız üzülürsünüz ilk etapta. Şayet kötü, mutsuz, sevgisiz ve yetersiz bir hayat akışıyla boğuştuysanız sevinçle süzülürsünüz Berzah sınırları içinde ki, sınır var ise.Peki,Sizler bu şekilde salına dururken, biri çıkıp geliyor ve diyor ki;“Ey fani. Sana gösterilen hayatı yaşayacaksın. İşte, senin kaderinin hikâyesi budur. Şimdi, in fani dünyaya ve doyasıya yaşa.”Ne güzel değil mi?Değil mi?Ben, şahsen, böyle bir sürpriz ile karşılaşmayı istemezdim.Saçma bile buluyorum.Fakat dini kaynak diye önemsenen yorumlarda böyle bir sahne canlandırılır.Bilincimize yüklenen hayat akışımızı “kader” olarak yaşadığımıza dair akıl yürütmelerle dolu bir çok yoruma şahit oldum okumalarımda.Açıkçası, pek bir önemseyemedim ama bu tamamen şahsi fikrim.“Sorgula” ve “Aklını kullan” emirleriyle dolu ilahi kaynaklara dayanarak yaptığım sorgulamaların sonucunda Berzah diye bize anlatılan şeyin gerçek olamayacağına kanaat getirdim.Farklı sonuçlara varanlarınız olabilir, saygıyla karşılarım.Düşünsenize,Yeniden, en başından, her salisesini tekrarlayacağınız bir hayat.Sevimli mi?Peki,Öyle dahi olsa, bildiğim hayatın dışına çıkmaya çalışacak kadar nefsimiz ve irademiz yok mu?Yok ise, hayvan kadarızdır ve hatta yapraktan buluttan farkımız yoktur.O halde, izlediğimiz hayatın başrolünde isek, her şeyi bilen ve görenin sorgusunda içim sonuna kadar rahat. Çünkü, ne izletildiyse onu yaptım. Ne emredildiyse ona uydum.Namaz, Oruç, Hacc?Eğer uyuya kalmadıysam onlar yoktu izlediğim görüntüde.“Ben, sadece bana bildirilene uyarım” sözünü tekrarlarım.Sonrası malumunuz, “altından ırmaklar akan, yeşilin en güzel tonlarıyla bezeli huzur yurdu” ile ödülümü alırım.Alır mıyım?Bu kadar ucuzca mı?Ya da, bu kadar kolay mı ateşten kurtulmak?Onu bunu bilmem ama yeniden yaşanacak bir güne uyanırsak yapmamız gereken ilk şey, sarı kabuklu yumurtanın yerini iyi hatırlamaktır.Sarı kabuklu yumurta mı?Alışverişlerimiz sırasında ilk hedefimiz hep beyaz kabuklu yumurtalardır değil mi?Sarı kabuklu az bulunur ya da bizim kafamızdaki imajı budur.Beyaz mı faydalı yoksa sarı mı hatırlamıyorum.Sarı kabuk meselesini konumuzla alakalandıralım şimdi…Bir sepet yumurtamız var, uzun bir yolculuğumuz var, sepet kolumuzda ve ağırlığı da var, yol boyunca yumurtaların aşındırmaları nedeni ile sepetin alt kısmında incelme meydana gelmiş, birer ikişer yumurtalar yere düşüp kırılmışlar. Tüm yumurtaların düştüğünü, kolumuzdaki aşırı hafiflemenin verdiği rahatlıktan çözüyoruz ama üzülmüyoruz. Koruma altına aldığımız, sarı kabuklu bir adet yumurtayı diğer avucumuzun içinde, narince, nazikçe ve bir anne sıcaklığıyla taşıdığımız aklımıza geliyor. Beyaz yumurtaların arasına katsaydık, karıştırsaydık, önemsemeseydik, sarı kabuklu olması bizim için bir şey ifade etmeseydi, sepetin azizliğine uğrayanlardan biri de o olacaktı. Daha mühimi, yumurtasız kalacaktık.Seçeceğiniz bir yumurta ile yolunuza devam edebilirsiniz. Diğer yumurtaları yol boyu risklere feda etseniz dahi, yürek atışlarını avucunuzda hissedeceğiniz bir sarı kabuk olacak, olmalı.Bu yumurta betimlemesini ne ile özdeşleştirmeliyiz sizce?Kalabalıklarımız içinde bize en yakın olanlar, en çok işimize yarayacak olanlar, en lazım olanlar, en kopamayacak kadar bir araya getirdiklerimizin her hangi bir nedenden dolayı elimizden kayıp gitmelerinden sonra avucumuzun içinde serçe titrekliğiyle sakladığımız bir yâranın varlığına asli kıymetleri yükleyerek kurarız duygusal bağımızı ve biliriz ki, asla onsuz kalmayız.Herkes ile eşit tutmamamız gereken biri var, olmalı…O, değerli hissettiğimiz, vazgeçilmez saydığımız, yokluğundan korktuğumuz için bir arada tuttuklarımızdan ayrı, bir kenara alınmış, bir kenara itilmiş biridir. Aslında tam tersidir ama dillendirilemeyendir.Bu betimleme de mi olmadı?Dostlar,Ne önceden çizilmiş, ne de sonradan tekrarlanacak bir hayatımız yok.Hangi bağ olursa olsun, kaybetmek istemediğimizi herkes ile karıştırmamalıyız.Sepet; bizim hayat dediğimizin betimlenmiş, gizli ifadelendirilmiş halidir.Sarıdır belki yumurta ama eğer kırılmasını istemiyorsak, narince avucumuzda tutmalıyız.Keramet kabukta değil, manayı gereğince verende.Göz açıp kapama mesafendeki hayatı hak edenle yürümek gerekir.İlk alışverişinde sarı kabuklu yumurtayı görenlerin yüzündeki tebessüme şaşırmayın. Zira, sizin yüzünüzdeki ile aynı açıları çizmekteler.Hepinize gönül dolusu sevgiler…