DOLAR %
EURO %
ALTIN %
BIST 100 %
BITCOIN %
ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ

ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ

Değerli okurlarım, dilimize pelesenk olmuş yıllardır "ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ" naraları atarız atmasına da ne kadar samimi oduğumuzu bir türlü sorgulamayız. İnsanoğlunun doğasında kendisini sorgulamak gibi bir durum asla ve asla söz konusu olamaz. Zira bir başkası hakkında üzerimize vazife olmayan her konu hakkında hepimiz uzman, hekim hatta ve hatta yargıç bile oluruz. Toplum mühendisi olmaya gerek yok her

Değerli okurlarım, dilimize pelesenk olmuş yıllardır "ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ" naraları atarız atmasına da ne kadar samimi oduğumuzu bir türlü sorgulamayız.

İnsanoğlunun doğasında kendisini sorgulamak gibi bir durum asla ve asla söz konusu olamaz. Zira bir başkası hakkında üzerimize vazife olmayan her konu hakkında hepimiz uzman, hekim hatta ve hatta yargıç bile oluruz.

Toplum mühendisi olmaya gerek yok her birimizin günlük olarak yaşadığı trajikomik durumlar bunlar. Türk milleti yapı olarak merhametli ve misafirperver millet olması hassabiyle, savaşlarda dahi bu tavırlarını sergilemiştir.

Buna örnek verecek olursak 1915-1916 yılları arasında Çanakkale Savaşı sırasında, düşmanlarımıza karşı cennet mekan atalarımızın göstermiş oldukları insaniyet dünya milletleri nezdinde övgü dolu sözlere mazhar olmuştur. İnsanları yücelten iki büyük meziyettir "erkeğin cesur, kadının namuslu" olması. Bu meziyetin yanında hem erkeği hem kadını şereflendiren bir meziyet vardır: İcabında tereddütsüz canını feda edebilecek kadar vatanına bağlı olmak. İşte Türkler bu meziyetlere ve fazilete sahip kahramanlardır.

Bundan dolayıdır ki,Türkler öldürülebilir lakin mağlup edilemezler. Fransız Devlet adamı, şair ve yazar Lamartine; "Irk ve millet olarak Türkler, bence geniş imparatorluklar içinde yaşayan kavimlerin en asili ve başta gelenidir. Dinî, sosyal ve örfî faziletleri, tarafsız kimseler için birer takdir ve hayranlık kaynağıdır. Türkler bir ırk olarak yeryüzünün en şerefi insanlarıdır." Bu övgüye mazhar olmuş necip bir milletin evlatları olarak bizlere ne oldu?

Samimi duygularımla ifade etmek istiyorum. Klavyenin tuşlarına dokunarak yazı yazmaktan kendimi imtina etmek gibi psikolojik çöküntü içerisinde olduğumu 76 milyondan bir fert olarak itiraf ediyorum. Bazen kendi kendi kendime soruyorum: "Yoksa biz öldük mü, ne bu aymazlık, nereye gidiyoruz yahuuu?"

Aylardır canlarımız yaşamını yitiriyor. Ocaklara ateşler düşüyor. Feryadı figan olmuş her taraf, halen bizler kahvehane köşelerinde, cami cemaati olduğumuz yerlerde veya sokaklarda uyumaya devam ediyoruz. Canımızdan can kaybediyoruz, milletin kılı kıpırdamıyor. Herkes kendi aleminde. Ya arkadaş, şehit olan asker, polis kimin evlatları? Senin benim tabiki. Zaten mecliste bizi yönetenler kendilerini yönetemez, çekişmeler ve koltuk kavgası ile meşgul olurken. Sanki her gün şehit haberi olacakmış gibi bir algı yaratılmış hepimizin beyninde. "Bugün 3 şehidimiz var, şükür azmış!" gibi zırvalıyoruz.

Anlamadığım bir şey var karşındaki, bir ordu değil, bir devlet değil kıçı b…k'lu hainler; yaklaşık iki aydır bu itlerle uğraşılıyor. Yaşayan halk ne kadar mazlum görünüyorsa bir o kadar da suçlu. Yanlış politika veya adına ne derseniz deyin, stratejik hatalardan dolayı 'çözüm süreci' bence 'çöküş süreci' olan minvalde ilerliyor. Teröristlerin yapmış olduğu yığınaklar ve bunlara lojistik ve teknik yardımda bulunan ismini bile anmak istemediğim 'malum parti' belediye başkanlarının desteği ve şuan feryadı figan eden, yardım yataklık yapan, mazlum görünen bunlar, orada canlarını kanlarını veren aziz şehitlerimizin kanına giren güruhlardır.

Kanunlarımız bu hainlere ve hain emellere gereken dersi ve cezayı vermelidir. Artık şehit cenazesi duymak istemiyoruz..! Devletimiz güçlüdür, milletimiz de. Biraz duyarlı olmalı, "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" mantalitesinden sıyrılmalı, yukarıda belirtiğim gibi kahramalık destanlarını yazan ve yazdıran atalarımızın yolunda olmalıyız. Bu vatan uğruna ölünmesi gerekirse hepimiz ölmeliyiz ancak kendi çıkar ve hesapları peşinde olanları da tekdir etmeliyiz.

Yoksa karanlık yola girmek üzereyiz! Uyan, titre, kendine gel ey necip milletin evlatları! Dilimize pelesenk olmuş söylemlerle yaşamanın vakti zamanı geçti.

Sevgiyle kalın.