Berlin, Büyük Sanat Ödülü’nü bir Türk yönetmene layık gördü

Berlin Büyük Sanat Ödülü’nün sahibi Türk yönetmen Emin Alper oldu. Alper, Berlin Eyaleti’nin Sanat Akademisi vasıtasıyla verdiği ödüle “Beyond the Hill” ve “Frenzy” (“Abluka”) başlığını taşıyan filmlerinde gösterdiği performans sayesinde sahip oldu. Jüriye göre Alper Türk toplumunu parçalayan gündelik şiddeti yansıtmayı çok iyi başarmış.Türk yönetmen Emin Alper, 2017 Berlin Büyük Sanat Ödülü’ne layık görüldü. Alper, Sanat Akademisi’nin her yıl verdiği bu 15 bin Euro değerindeki ödülü “Beyond the Hill” ve “Frenzy” (“Abluka”) başlığını taşıyan iki filminde gösterdiği performans sayesinde elde etti. Jüri heyetine göre Türk yönetmen bu iki filmde kendini sıradışı sinema düşkünü (sinefili) bir anlatıcı olarak kabul ettirmeyi ve baş rol oyuncuların iç dünyalarından gündelik şiddet yüzünden parçalanmış Türk toplumuna dair esaslı bir manzara sunmayı başardı. Sanat Akademisi bu ödülü Berlin Eyaleti’nin talebi üzerine her yıl ve dönüşümlü olarak altı kategoride veriyor. Buna ilaveten derceye girmiş sanat eserleri için 5 biner Euroluk altı sanat ödülü daha takdim ediliyor.

ÖDÜLÜ BERLİN BAŞBAKANI MICHAEL MÜLLER’İN ELİNDEN ALACAK

İstanbul Teknik Üniversitesi’nde İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü’nde ders veren 42 yaşındaki yönetmen ve senarist, ödülünü 18 Mart’ta Berlin Eyaleti Başbakanı Michael Müller’in (SPD) ve akademi başkanı Jeanine Meerapfel’in  elinden alacak.

42 YAŞINDA VE 17 ULUSAL VE ULUSLARARASI ÖDÜL SAHİBİ

Berlin Büyük Sanat Ödülü Alper’i aldığı ilk uluslararası ödül değil. “Tepenin Ardı” adlı filmi ile Berlin Film Festivali’nde Caligari Film Ödülü’nü almaya hak kazanan yönetmen, Asya Pasifik Film Festivali’nde ve 31. İstanbul Film Festivali’nde En İyi Film ödülün sahibi olmuştu. Bunun yanı sıra  Karlovy Vary Uluslararası Film Festivali’nde NETPAC ödülü, Taipei Film Festivali Uluslararası yeni yetenek yarışmasında da büyük ödül alan Alper’in yurt içinde ve yurt dışında 2012’den bu yana aldığı ödül sayısı Berlin’deki son ödülle birlikte şimdiden 17’ye ulaşmış durumda.

SİNEMANIN BÜYÜSÜNÜ ÇİNGENELER ZAMANI’NDA TANIMIŞ

18 yaşındayken Emir Kusturica’nın ‘Çingeneler Zamanı’ filmini izlediğinde sinemanın büyüsüyle tanışan Alper, o gün bugündür ‘Sinefil’ olarak adlandırılan sinemaya ve filmlere düşkün, film izlemekten asla sıkılmayan insanlara yönelik filmler çekiyor ve hayatın gerçeklerini filmler aracılığıyla algılayıp yorumlamaya çalışıyor.