1 MAYIS 1 MAYIS GİBİ KUTLANMALI

Değerli okurlarım, Bugün güzel bir gün bir yandan üç aylara girmenin maneviyatı ve Regaip kandili diğer yandan ülkemizde de işçi bayramı olarak kabul edilen 1 Mayıs işçiler bayramını kutlamaktayız.

Bazı yazarlarımız koskoca puntolarla dayak bayramı diye köşe yazısı yazarak milleti galeyana getirmenin hesabını yapmışlar bile. O dönemi bilenler hatırlar 1977 yılında 1 Mayıs Taksim olaylarında 34 vatandaşımız hayatını kayıp etmiştir. Ben burada ölenlere  rahmet diliyorum. 36 yıl önce yaşanan bu olayı bir insan olarak tabi ki, hoş görmek doğru değil.

O dönemde kim haklıydı, kim haksızdı onun tartışmasının yersiz olacağını ve bugün temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp her 1 mayıs’ta bu milleti germenin hiç bir haklı yanı yoktur. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ferdi olarak nacizane düşüncem şudur ki, geçmişe sünger çekmenin zamanı geldi de çoktan geçti bile, geçmişlerle yaşamak geleceğin kin ve nefret dolu ilerlemesine sebep vermektedir.

Bir köşe yazarımız nereden bilgi aldı bilmiyorum. Fakat bugün kutlanılacak olan 1 mayıs için Emniyet güçlerimizin 300 koli gaz, 30 Toma aracı 39 bin polis ve 40 Akreple güvenlik tertibatı alacağını ifşa etmektedir. Ben buradan sevgili köşe yazarı dostumu eleştirmek zorundayım. Bir kere ister hükümeti sevelim ister sevmeyelim burada mesele siyasi düşünce olmamalıdır. Ben şahsım olarak bu hükümete oy veren ve arkasında giden bir vatandaş değilim. Mesele ülke güvenliği olduğu zaman parti ve düşünceler rafa kaldırılır ve ortak değerlerimiz ön plana geçer veya geçmelidir.

Hepimiz gündemi takip ediyoruz Devletin icra organları 1 Mayıs için Taksim meydanın uygun olmadığını ve kutlama için İstanbul’un çeşitli yerlerinde güzergahlar tespit ederek burada kutlanılması gerektiğini haftalardır söylemekteler ve bu şekilde de karar alınmıştır. Bu kararlar öyle keyfi alınmış kararlar değil. Ülkenin miti, istihbaratı ve güvenlik güçlerinin yapmış oldukları istihbari çalışmalar neticesinde zaafiyet doğuracağından bu şekilde karar kılınmıştır. Gerek bazı siyasi partilerin veya bazı işçi sendikalarının bu konuya sağ duyulu davranarak alınan karara saygı duyarak gereken kutlama nasıl yapılacaksa o şekilde davranmalı ve 1 Mayısı kanlı olarak değil gerçekten amacına uygun bir şekilde kutlamak gerek. Bazı çıkar güruhları ve bunların üzerinden prim yapmak isteyenlerde akıllarını başlarına almalılar. Bu güzelim ülkenin Asayişini ve huzurunu hiç kimsenin bozmaya hakkı yoktur. Maneviyatını yaşadığımız Regaip kandili münasebetiyle de daha manevi duygular çerçevesinde ve insan haklarına saygılı bir  ortamda bu kutlamayı gerçekleştirmek hepimizin insani görevi olmalıdır.

Taksim de 39 bin polisin görev alacağını söyleyen zatlar O polisin bir aile yaşamının olduğunu bilmiyor mu? O görev alan güvenlik güçlerimiz bu durumdan çok mu zevk alıyor. Bir araştırın 24 saattir evine gidemeyen doğru dürüst yemek yemeden,uyumadan aman bir arbede yaşanmasın diye gözünü kırpmayan içinizden biri olan ve işçi için 45 saat üzeri çalışmanın 4857 sayılı iş ve işçi kanununa aykırı olduğunu savunanlar polisin bu fazla çalışmasına ve beş kuruş fazla mesai almadan yoğun çalışmasına neden ses çıkaramıyor? Bunlar uzaydan mı geldi. Birde halkı galeyana getirerek yok efendim gazdan etkilenmemek için yanınızda limon ve buna benzer şeyler bulundurun diyen o zihniyet özürlüleri işçimize ve halkımıza şu şekilde seslensinler arkadaşlar sakın provokasyonlara alet olmayın bakın bugün 1 Mayıs’ta alın çolunuzu çocuğunuzu gidin piknik yapın veya kutlamaya katılsanız dahi polise taş atarak ATM kabinlerine zarar vererek molotof kokteyl atarak hiç bir yere varılmayacağını bence köşe yazılarında bu insanlarımıza lanse ederlerse inanın güzel şeyler olacak, Bizler göz yaşından vurmaktan kırmaktan, kan akıtmaktan yana değiliz.

Sayın MHP Genel Başkanımız Devlet BAHÇELİ’nin dediği gibi ‘Sokaklar karanlıktır. sokaklar kanlı ve sonu görünmeyen bir kuyu” olduğunu unutmamalıyız, Bu ülke bizim,bu insanlar bizim, bu emekçiler bizim, bu sermaye ve sanayiler bizim kendi malımıza ve kendi kendimize sahip çıkarak olaysız ve kansız bir şekilde bazı zatların söylemi olan dayak yeme bayramı değil kenetleşmek ve birliktelik bayramı olma yolunda hareket etmemiz dileğiyle sevgiyle kalın….