DOLAR %
EURO %
ALTIN %
BIST 100 %
BITCOIN %
Akdeniz diyeti ile nasıl zayıflanır?

Akdeniz diyeti ile nasıl zayıflanır?

Kilo vermek isteyenlerin tükettiği sebzeleri içeren Akdeniz diyeti oldukça önemlidir. Mevsime özel meyve ve sebzelerin doğal olmasına özen gösterirler.

Özellikle kilo vermek isteyen kişilerin tükettiği sebzeleri içeren Akdeniz diyeti oldukça önemli bir yöntemdir. Genellikle sebzeler ile beslenen Akdeniz ülkesi mevsime özel meyve ve sebzelerin doğal olmasına özen gösterirler. 30 yıl boyunca yapılan araştırmanın sonucunda ortaya çıkan beslenme türüdür Akdeniz diyeti.Akdeniz diyetinde bulunan yeşil sebzeler, meyveler, mercimek, fasulye ve baklagiller özellikle tüketilmesi gerekenlerden birkaçı. Ancak bu diyette kırmızı ete yer yok, kırmızı et yerine balık ve beyaz et yenilmesi gerekiyor.Özellikle kırmızı etin hayvansal gıdaların yer almadığı, margarin ve katı yağların kesinlikle kullanılmadığı bir diyet türüdür.Akdeniz diyeti ile kilo nasıl verilir?Akdeniz diyeti sayesinde hem düzenli beslenme alışkanlığı elde ediliyor, hemde kolayca zayıflama sağlanabiliyor. Düzenli bir şekilde uygulanan diyet esnasında 2 haftada 7-8 kilo verebilmeniz mümkün olmaktadır.Akdeniz diyetinde ne tüketilir?Akdeniz diyeti yapılırken, mevsim yeşilliklerinden ve meyvelerden bol bol yararlanılmalıdır. Bir haftada en az iki defa deniz ürünleri tüketmeniz ihtiyacınız olan proteini karşılayacaktır. Beyaz ekmek yerine çavdar ekmeği, tam buğday ekmeği tüketebilirsiniz. Yağ olarakta margarin yerine zeytin yağı , fındık yağı, soya yağı tüketilebilir.

Akdeniz diyetinin yararları

  • Kolon kanserine karşı korur
  • Mide kanserine karşı korur
  • Damar sertliğine engel olur

Akdeniz diyeti sırasında dikkat edilmesi gerekenler

  • Aç karnına kahve, çay, kola tüketilmemeli
  • Hiçbir şekilde tatlı tüketilmemeli
  • Tatlı tüketilmesi ihtiyaç duyulduğunda üzüm, dut, kavun, muz gibi mevsim meyveleri tüketilebilir.
  • Kırmızı et sadece ayda bir kere tüketilmelidir.
  • Kızartma tüketmemeye özen gösterin.
  • Beyaz un tüketmeyin.

Prof. Dr. Ahmet Özet, “Son dönemde ürolojik kanser tedavilerinde önemli gelişmeler var. Böbrek kanserlerin tedavisinde özellikle son 10-15 yıl içerisinde önemli gelişmeler çıkmış durumdadır. Tümörlerin cerrahisi ile ilgili çok büyük bir gelişme yok. Cerrahiye rağmen hastalıklar vücutta yaygınlık ortaya çıktığında ilaç tedavileri devreye girmektedir. İlaç tedavilerinden en önemli olanlarından bir tanesi vücudun immün denetim mekanizmasını arttıran ilaçların etkinliğinin göstermiş olması. Bunlardan interferon dediğimiz bir ajan geçmiş yıllarda kullanmaktaydık ve bunun etkinliği yaklaşık yüzde 10-15 oranında böbrek kanserlerinde belirgin etkinliği olan bir ajan. Son yıllarda vücudun tümöre karşı immün etkisini arttıran çeşitli ilaçlar gündeme gelmiş durumdadır. Bunların da böbrek kanserlerinde etkinliği gösterildi ve vücuda yayılmış böbrek kanserlerinin daha uzun süre hayatta kalmalarında katkıları olabiliyor. Böbrek kanserlerinin tedavisinde tirozin kinaz inhibitörü dediğimiz çeşitli küçük moleküller var. Bunlar hücre içerisindeki sinyal odaklarını etkileyerek tümöral gelişimi önleyebiliyorlar. Farklı tirozin kinaz dediğimiz ajanlar kullanıldığında böbrek kanserlerinde oldukça uzun yaşam sürelerini hastalıkları ile birlikte elde etmemiz mümkün olabilmektedir. Böbrek kanserini oluşturan ajanların nedeni çok fazla bilinmektedir. Ailesel yatkınlık olan belli bir gurup var ve bunun yanında da kilo ile ilişkili olduğu söylenebiliyor. Böbreğin özellikle idrar toplayıcı bölümünde yer alan kanserlerin sigara ve diğer ajanlar ile ilişkili olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.