DOLAR %
EURO %
ALTIN %
BIST 100 %
BITCOIN %
Atatürk’ün geometri alanında yaptığı çalışmalar

Atatürk’ün geometri alanında yaptığı çalışmalar

Atatürk, Selanik Askeri Rüştiyesinde okurken matematik dersinde çok başarılı olarak öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Efendinin gözüne girmiştir. Mustafa Efendi ikisinin de isimlerinin aynı olmasından dolayı Atatürk’ün ismine Kemal adını eklemiş ve Atatürk bu ismi benimseyerek ömür boyu kullanmıştır.Atatürk’ün ölümünün 1.5 yıl öncesine kadar matematikle ne ölçüde ilgilendiğine dair elimizde bir bilgi yoktur. Fakat Atatürk’ün matematiğe karşı

Atatürk, Selanik Askeri Rüştiyesinde okurken matematik dersinde çok başarılı olarak öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Efendinin gözüne girmiştir. Mustafa Efendi ikisinin de isimlerinin aynı olmasından dolayı Atatürk’ün ismine Kemal adını eklemiş ve Atatürk bu ismi benimseyerek ömür boyu kullanmıştır.Atatürk’ün ölümünün 1.5 yıl öncesine kadar matematikle ne ölçüde ilgilendiğine dair elimizde bir bilgi yoktur. Fakat Atatürk’ün matematiğe karşı sürekli bir ilgisinin olduğunu onun sözlerinden ve yazdığı geometri kitabından anlayabiliyoruz.Atatürk, askeri başarılar ile yetinmemiş Türk Dili, Türk Tarihi ve Matematik-Geometri ile ilgili çalışmaları ya bizzat kendi yapmış ya da teşvik ederek yapılmasına öncülük etmiştir.Atatürk, “Fen terimleri o suretle yapılmalı ki anlamları ancak istenilen şeyi ifade edebilsin.” der. Onun bu sözünden neden bilimle ve eğitimle bu kadar ilgilendiğini anlayabiliyoruz.Atatürk’ün matematiğe verdiği önemi ise şu sözlerinden daha iyi anlamaktayız: “Ben öğrenim devrimde matematik konusuna çok önem vermişimdir ve bundan hayatımın değişik safhalarında yararlanmış olduğumu söyleyebilirim. onun için herkes matematik bilgisinin çok gerekli olduğuna inanmalıdır”.Agop Dilaçar Atatürk’ün yazdığı geometri kitabının 1971 baskısına yazdığı önsözde, kitabın yazılış hikâyesini anlatır. 1936 yılının sonbaharında Atatürk, Özel Kalem Müdürü Süreyya Anderiman ve Agop Dilaçar’ı Beyoğlu’ndaki Haşet kitabevine gönderir ve Fransızca geometri kitapları aldırır. Bu kitapları uzmanlarla beraber gözden geçirmiş ve geometri kitabının çalışmalarına başlamıştır. Kış ayları boyunca Dolmabahçe Sarayı’nda bu kitap üzerine çalışan Atatürk’ün hazırladığı kitap Kültür Bakanlığı tarafından 1937 yılında yayınlanmıştır.Atatürk, kitabında Arapça ve Farsça kökenli bazı geometri kavramlarına; üçgen, dörtgen, artı, eksi, çarpı, bölü, eşit, toplam, yüzey, uzay, boyut, çember, çap, açı… gibi günümüzde hâlâ kullanmayı sürdürdüğümüz Türkçe karşılıklar bulunmuştur. 1936 yılının kışında Atatürk kitap üzerinde çalışır ve 44 sayfalık içinde geometri terimlerinin Türkçeleştiği kitap ortaya çıkar. Kitabın yazarının Atatürk olduğu kitapta geçmez sadece kapağına “Geometri öğretenlerle, bu konuda kitap yazacaklara kılavuz olarak Kültür Bakanlığı’nca neşredilmiştir.” şeklinde bir ifade konur.Osmanlı döneminde üçgene müselles, alan için Mesaha-i sathiye, dik açı yerine zaviye-i kaime, yükseklik yerine kaide irtifaı deniliyordu. Üçgenin alanını tanımlamak için: “Üçgenin alanı taban uzunluğu ile yüksekliğinin çarpımının yarısına eşittir.” tanımı yerine, “Bir müsellesin mesaha-i sathiyesi, kaidesinin irtifaına hâsıl-ı zarbinin nısfına müsavidir.” deniliyordu [1].Atatürk bizzat kendisi bir geometri kitabı yazdı. Osmanlıca eğitimde kullanılan geometri tabirlerinin yerine Türkçelerini buldu. Bu terimler bugün de Türkçe müfredatta değişmeden kullanılan boyut, uzay, yüzey, düzey, çap, yarıçap, kesek, kesit, yay, çember, teğet, açı, açıortay, içters açı, dışters açı, taban, eğik, kırık, çekül, yatay, düşey, dikey, yöndeş, konum, üçgen, dörtgen, beşgen, çokgen, köşegen, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar, yanal, yamuk, artı, eksi, çarpı, bölü, eşit, toplam, oran, orantı, türev, alan, varsayı, gerekçe gibi sözcüklerdir.Yapıttaki tanımların tümünü Atatürk yazmıştır. Her tanım, ilgi kavramı tüm öğeleriyle eksiksiz ve açık biçimde anlatmakta, özel ve temelli nitelikleri içermektedir. Gerekli ve yeterli örnekler de verilmiştir. Bilim tarihçisi Ord. Prof. Dr. Aydın Sayılı, bu Geometri kitabını, “küçük fakat anıtsal bir yapıt” diye nitelendirmiştir.Atatürk’ün Türkçeleştirdiği Terimlerden Bazıları:Maksumunaleyh BÖLENTaksim BÖLMEHaric-i Kısmet BÖLÜMKabiliyet-i Taksim BÖLÜNEBİLMEZarb ÇARPI Mazrup ÇARPANMazrubata Tefrik ÇARPANLARA AYIRMAMuhit-i daire ÇEMBERTarh ÇIKARMAAmudi DİKEYGaye LİMİTAşa’ri ONDALIKKat’ı Mükafti PARABOLEhram PİRAMİDMenşur PRİZMAİhtisar SADELEŞTİRMESuret PAYMahrec PAYDAHatt-ı Mümas TEĞETAtatürk’ün bulduğu terimlerin çoğu bugüne kadar değiştirilmeden kullanılmıştır. Bu terimlerden birkaçı sonradan biraz değişikliğe uğramıştır. Örneğin varsayı-varsayım, tümey açı-tümler açı, bütey açı- bütünler açı haline gelmiştir. Atatürk sadece kitabı yazmakla kalmamış onun eğitim sisteminde uygulanmasını da sağlamış,13 Kasım 1937 tarihinde Sivas’ta geometri dersine girerek ders anlatmıştır.KAYNAK: [1] Geoffrey Lewis, the Turkish Language Reform: A Catastrophic Success, 2002, Oxford Üniversitesi Yayınevi[2] tr.wikipedia