DOLAR %
EURO %
ALTIN %
BIST 100 %
BITCOIN %
Dünya basını artık bu gibi saldırılara daha az yer veriyor

Dünya basını artık bu gibi saldırılara daha az yer veriyor

İstanbul’un Vezneciler semtinde yaşanan terör saldırısı İngiltere’nin ve bir çok ülkenin artık alışılmış bir durum olarak gördüğü ve eskiye oranla bu gibi haberlere gazetelerinde daha az yer verdiği görünüyor.

Financial Times gazetesi haberinin başlığında, saldırının polis memurlarını hedeflediğine dikkati çekiyor. Dünya basını artık bu gibi saldırılara daha az yer verdiği görünüyor.Saldırının, İstanbul’da bu yıl içinde düzenlenen dördüncü büyük saldırı olduğunu ifade eden gazete, ülkenin geri kalanında ise son birkaç ayda onlarca benzer saldırı düzenlendiğini belirtiyor.Financial Times, saldırıların artışını “bir yıl önce tekrar alevlenen ayrılıkçı Kürt isyanına” bağlıyor.

‘Şiddet olayları nedeniyle GSMH yüzde 10 azaldı’

Bombanın bir dizi polis aracı geçerken uzaktan kumandayla patlatıldığı ve ambulansların bölgenin aranması için bir süre olay yerine sokulmadığı da haberde yer verilen ayrıntılardan.Gazete, Ekonomi ve Barış Enstitüsü adlı kuruluşun verilerine göre Türkiye’nin tehlikeli ülkeler sıralaması bağlamında Avrupa’nın en tehlikeli,163 ülke arasında ise 145. olduğunu ve devam eden şiddet olayları nedeniyle Türkiye’nin gayrisafi yurt içi hasılasında yüzde 10 oranında azalma olduğunu da aktarıyor.Bu bağlamda, Türkiye’nin şiddet olayları nedeniyle geçen yıl içinde yaşadığı kayıp 129 milyar dolar düzeyinde.Gazete saldırının olası şüphelileri arasında Kürdistan Özgürlük Şahinleri (TAK) ya da PKK’nın olduğunu ve önceki saldırılarda olduğu gibi, örgütün polisi yüksek güvenlik önlemlerinin alındığı karakollar yerine hareket halindeyken hedeflediğini de belirtiyor.Kadir Has Üniversitesi’nden Akın Ünver’in görüşlerine de yer verilen haberde, Ünver’in “Bu saldırılar Ankara’ya, Türkiye’nin en büyük kentinin merkezi de dahil olmak üzere istendiği zaman vurulabildiğini göstermeyi amaçladığını” söylediği de aktarılıyor.Times gazetesi ise, saldırıyla ilgili haberinde, patlamanın “Türkiye’nin en büyük kentinin tarihi merkezinin yakınında meydana geldiğini” aktarıyor ve ekliyor “Saldırı bir IŞİD intihar bombacısının Ocak ayında 13 yabancı turisti öldürdüğü Sultanahmet Meydanı’na yarım mil ötede gerçekleşti.”

Erdoğan: Sivil-asker ayrımı bizi bağlamaz

Gazete saldırıyı, PKK ile iki yıllık ateşkesin çökmesi bağlamında açıklayıp, örgütün polis ve askeri konvoylara düzenlediği saldırılarla 500’den fazla güvenlik görevlisini öldürdüğünü de yazıyor.Guardian gazetesi ise, bomba yüklü park etmiş bir araç ile düzenlendiğini bildirdiği saldırıyla ilgili olarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Terör örgütünün özellikle sivil, polis, sivil asker ayrımı bizi pek bağlamaz. Sonunda şehit olan insandır. Tabii ki ciğerimiz kan ağlıyor, ama her şeyin bir bedeli var” dediğini de aktarıyor.

Yunanistan: Ayasofya’da Kuran bağnazlığın sınırı

Times gazetesinde Türkiye ile ilgili yer alan bir başka haberde ise Ayasofya’da Ramazan süresince Kuran okutulmasının Yunanistan’da rahatsızlık yarattığı duyuruluyor.Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, “Bir zamanlar dünyanın en büyük Rum Ortodoks kilisesi olan Ayasofya’da” Kuran okutulup televizyonda yayınlanmasını “gerici” ve “bağnazlığın sınırında” şeklinde değerlendiriyor.TRT Diyanet TV Ramazan ayı boyunca Ayasofya’dan bir sahur programı yayınlayacak.Haberde, Cumartesi günü, “binlerce Müslümanın kilisenin önünde toplanarak burada ibadet etme hakkı için protesto gösterisi yaptıkları” ve Ayasofya’nın Osmanlı’nın İstanbul’u 1453’teki fethinden sonra cami haline getirildiği ve Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1935’te müze haline getirildiği de aktarılıyor.

‘ABD ve özgür dünya daha iyisini hakediyor’

Daily Telegraph gazetesi, başyazılarından birini, Amerika Birleşik Devletleri’nde Hillary Clinton’ın Demokrat Parti’nin başkanlık adaylığını garantilemiş olmasına ayırmış.Adaylığı almış olmasının Clinton’ın “azim ve kararlılığının” bir sonucu olduğunu belirten gazete, adayın 2008 yılında bu şansı Barack Obama’ya kaptırdığını, bu kez ise Bernie Sanders’tan gördüğü beklenmedik güçteki bir rekabet karşısında politikalarını daha sol bir tonda sunmak zorunda kaldığı yorumunu yapıyor.Daily Telegraph’a göre, Clinton, Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump karşısında bu kez de siyasi merkezi sahiplenmeye çalışacak.Gazete, Amerika Birleşik Devletleri için bir kadının başkanlık yarışında önde gelen bir aday olmasının tarihsel önemine değindikten sonra, “Bu ilk kadın adayın bu kadar tartışmalı bir figür olmasının ve kazanma ihtimalinin deprese etmesinin büyük şanssızlık olduğu” savunuluyor.Clinton’ın Dışişleri Bakanlığı döneminin sorunlu olmasının kendisini başkanlık yarışında yalnız bırakmayacağını belirten gazete, Amerikan siyasi sisteminin daha iyi bir aday çıkaramadığına dikkat çekiyor.Demokrat Parti adaylık yarışı sırasında kendisine yöneltilen eleştirilerin Clinton’ın zayıflıklarını ortaya koyduğunu da savunan gazete, Trump’ın Beyaz Saray’da olması oldukça tehlikeli, Clinton ise popüler değil ve ihtilafa yol açan biri.Gazete yorumunu “Amerika ve özgür dünya, daha iyisini hak ediyor” diye bitiriyor.

Putin: İsrail teröre karşı gerçek müttefikimiz

Times gazetesinde yer alan bir haberde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “İsrail bizim teröre karşı gerçek bir müttefikimizdir” dediği aktarılıyor.Bu sözleri İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesinin ardından söyleyen Putin, “İsrail ile ilişkimize büyük önem veriyoruz” diyor.Netanyahu’nun Moskova’ya düzenlediği iki günlük gezide, asıl olarak “Suriye’deki karmaşık çatışma ortamını değerlendirdiklerini” belirten Putin, Telaviv ile terörle mücadele ilişkilerini sıkılaştıracaklarını belirtiyor.İsrail, Beşar Esad’ın ordusu ile Hizbullah’ın Suriye’nin güneyinde yeni bir saldırıya geçmelerinden endişe ediyor. Böylesi bir saldırı “Hizbullah’ı Golan Tepeleri’nde İsrail güçleri ile doğrudan karşı karşıya getirebilir.”

İngiltere AB’den çıkarsa olacakların örneği: Yatırımların çekilmesi

i gazetesi İngiltere’nin Avrupa Birliği üyeliğinden çıkmayı oylayacağı referandum konusunda Başbakan David Cameron ile AB karşıtı Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi lideri Nigel Farage arasındaki tartışmaya odaklanmış.Gazete Farage’ın, referandumu “Sınırlarımızın kontrollerini elimize almamız için önümüzdeki bir şans” olarak niteliyor. Buna karşılık David Cameron ise, Farage’ı Avrupa Birliği’nden ayrılma karşılığında iş imkânlarını riske atmaya hazır olmakla suçluyor.”Umuyorum ki seçmenler, sandık başında çocuklarını, torunlarını ve onların iş imkânlarını da düşünecekler” dediğini de aktarıyor.Maliye Bakanı George Osborne da, AB referandumu kampanyası başladığından bu yana yatırımcıların on milyarlarca sterlinlik yatırımlarını İngiltere’den çektiklerini aktararak, “Bu eğer İngiltere 23 Haziran’da Avrupa Birliği’nden ayrılma yönünde oy kullanırsa yaşanacakların küçük bir örneği” diyor.İngiltere Merkez Bankası’nın yayınladığı rakamlara göre, ülkeden yatırımcı kaçışı 2009’dan bu yana en büyük seviyelerinde. Bu rakamlara göre, bu yıl Nisan ayına kadarki altı ayda İngiltere’den ayrılan yatırım düzeyi 77 milyar sterlin. Bu rakam önceki yıl Ekim ayına kadar ki altı ay içinde ayrılan 2 milyar sterlinle karşılaştırıldığında çok yüksek.