DOLAR %
EURO %
ALTIN %
BIST 100 %
BITCOIN %
GAZİ KARS

GAZİ KARS

Çok değerli okurlarım, kültürü ve tarihiyle ne kadar övünmeye çalışsak bile bunun yanında az kalacağına inandığım Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde atalarımızın yazmış oldukları övünç kaynağı olan tarihi yaşamadan ve kutlamadan geleceğimiz olan nesillerimize bir şeyler yani miras bırakmanın içi boş bir balona benzeyeceğini görüyorum. Bu gün idrak edeceğimiz 81 vilayetimizin güzel şehri olan ayrıca benimde

Çok değerli okurlarım, kültürü ve tarihiyle ne kadar övünmeye çalışsak bile bunun yanında az kalacağına inandığım Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde atalarımızın yazmış oldukları övünç kaynağı olan tarihi yaşamadan ve kutlamadan geleceğimiz olan nesillerimize bir şeyler yani miras bırakmanın içi boş bir balona benzeyeceğini görüyorum. Bu gün idrak edeceğimiz 81 vilayetimizin güzel şehri olan ayrıca benimde ata ocağım KARS’ın Düşman istilasından kurtuluşunun yıl dönümü olan 30 ekimi yaşamanın haklı gururu içerisindeyim. Kars’ımızın Kurtuluş tarihçesi hakkında bilgilendirmek ve Günümüzdeki kars’ın durumu nedir? Bu konuda bilgi vermeye çalışacağım.

 

 Kurtuluş Tarihçesi:

Milli mücadelenin ilk günlerinde Mustafa Kemal ATATÜRK başkanlığında Sivas Heyet-i Temsiliyesi bir durum değerlendirmesi yapmış ve İtilaf Devletlerinin  Rus Bolşevik Hükümeti ile ilişki kurmasını önlemek amacıyla Kafkasya’ya ağırlık verilmesi kararına varmıştır.

Güney Kafkasya’nın Ermeni ve Gürcü denetimine geçmesinden sonra Nisan 1919’da başlayan Kuva-i Milliye eylemleri 1920 başlarında, 15.Kolordu’nun desteği ile birlikte, çalışma başlatıldı.

Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti’nin dağıtılmasından sonra, Ermeni denetimi neredeyse tüm Kars yöresini kapsamış, sadece Çıldır uzun süre bunun dışında kalabilmiştir. Ermeniler Şubat 1920’de bölgeyi ele geçirmek için büyük bir saldırı başlatmış ve 17 Şubat’ta Çıldır ve Arpaçay’a ulaşmışlardır. Bu gelişmeler üzerine Heyet-i Temsiliye Elviye -i Selase’nin (Üç Vilayet, Kars, Ardahan ve Batum’un) yeniden elde edilmesini uygun buldu ve bu amaç doğrultusunda 15.Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa hızla hazırlıklara girişti. Erzurum ve Van vilayetleri ile Erzincan sancağında seferberlik ilan edildi. Kazım Karabekir Paşa, hükümete harekâtın 23 Haziran’da başlayacağını bildirerek, karargâhını Horum’a taşıdı.

28 Eylül 1920’de şark cephesinin kahraman Komutanı Kazım Karabekir Paşa Sarıkamış yönünde harekete geçerek, 29 Eylül’de Sarıkamış’ı kurtardı.

TBMM Hükümeti’nin ‘Doğu Harekâtı’nın Kars’a dek uzatılmasını istemesi üzerine; Doğu Cephesi birlikleri 28 Ekim 1920’de yeniden saldırıya geçti.9. Kafkas Tümeni 30 Ekim’de Ermenilerin direnişini kırarak Kars’a girdi.

20 Kasım’da Ermenilerle yapılan ateşkesin ardından 22 Kasım 1920’de Gümrü’de başlayan barış görüşmeleri 2 Aralık’tasonuçlandı ve Ermenistan Hükümetiyle T.B.M.M Hükümeti arasında bir barış antlaşması imzalandı. Bu antlaşmayla Kars Sancağı’nın bütünü Türkiye topraklarına katıldı. Antlaşma öncesinde Ermenistan’ın elinde bulunan Tuzluca Kazası da Türklere verildi. Ancak imzadan bir gün sonra, Sovyet Kızılordu Birlikleri Ermenistan’a girdiler. Taşnak Hükümeti devrilerek yerine Ermenistan Sovyet Hükümeti kuruldu. Bu durumda anlaşma da onaylanamadı.

Kızılordu’nun harekâtı Gürcistan’a yönelince, Tiflis’teki Gürcü Hükümeti Ankara’ya başvurdu ve TBMM’nin desteğini istedi. Bu destek karşılığında Batum, Ardahan ve Artvin Türklere bırakılacaktı. Gelişmeler sonucunda Şubat 1921’de Ardahan ve Artvin Sancakları’nın Gürcistan Hükümeti tarafından Türkiye’ye bırakıldığı açıklandı. Doğu cephesi birlikleri de aynı gün harekete geçerek, bu iki şehri Türkiye’ye kattılar.

16 Mart 1921’de Sovyet Hükümetiyle imzalanan Moskova Antlaşması ile Kars ve Artvin’in Sovyet Rusya ile olan sınırları belirlendi. Bu antlaşmaya göre, daha önce Elviye-i Selase içinde yer alan Batum ve ayrıca Ahıska ile Ahılkelek Türkiye sınırları dışında kaldı.

Moskova Antlaşması’ndan 7 ay sonra 13 Ekim 1921’de Kafkasya’daki Sovyet Hükümetleri ile Türkiye arasında Kars’ta yeni bir antlaşma imzalandı. Bu zorlu ve çetin durumdan günümüze gelen her tarafı tarih ve medeniyet kokan bu güzel şehrimiz 1 asıra yakındır. Sosyo ekonomik olan Türkiye’de yeri nedir? Zengin Kültür çeşitliğine ev sahipliği yapan Kars’mızda çok çeşitli etnisiteye mensup halk bulunmaktadır.Az sayıda da olsa ermeni, malakan, Azeri, terekeme(KaraPapak), Ahıska Türk’ü Kürt, Çerkez, Laz ve buna benzer ırka sahip vatandaşlarımız günümüze değin bu şehrimizde kardeşlik ve dostane duygularla aynı çoğrafya da yaşamaktalar.

Kars ilimiz hayvancılık ( süt ve süt ürünleri, et ürünleri), ayrıca arıcılık tarımcılık alanında ülke ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır. İklim şartlarının zor ve çetin olmasından dolayı 9 ay kış mevsimi yaşanmaktadır. Kars halkı buna nazaran şükür ettiğini her haliyle göstermektedir. Kars halkı gelenek ve göreneklerine bağlıdır. Özellikle ülke bazında yapılan istatistiklerde okuma ve yazma eğitim yönünden Türkiye’nin ilk ikinci sırasında yer almaktadır.Kars halkının büyük bir bölümü ekonomik ve geçim sıkıntısından dolayı 1987-1990 yıllarında batı’ya İstanbul, İzmir, Ankara ve diğer metropol şehirlerimize göç vermiştir. Kars’ın en büyük sorunu iklim şartları ve sanayisinin olmaması, yaşayan halkın devlet desteğini fazla alamadan atalarından görmüş oldukları geleneksel tarım ve hayvancılık yapması Kars bölgesinde yetişen Kafkas ırkı arıcılık ve Balı dünya standartlarında yer almaktadır. Kaşarı ve Grevyarı iç ticaretimizde önemli yer tutmaktadır. Tarihi kalıntılarıyla Ani harabeleri, kars kalesi, taş köprüleri ve hamamları ile göz kamaştıracak tarihi kalıntılara sahip olan ilimizin ayrıca Sarıkamış şehitliği, Ormanı ve kış Turizminin yapıldığı ve Alplerden sonra kristal kar’ına sahip medeniyet şehrimize bu güne kadar gelen hükümetlerin ciddi anlamda desteği olmamıştır. Kars halkı Milliyetçi ve özgürlüğüne düşkün bir yapıya sahiptir.

Karnından düşünmez içindekini olduğu gibi söyler hatta karslılar için batı da yahu bunlar analarından doğarken sendikacı ruhlamı doğmuş diye amiyane söylemlerde de bulunurlar gerçektende Kars’lı kimseye kolay kolay yanlış yapmaz yeter ki ayağına basmayın halk olarak Atatürk’ü çok sever ve siyasi olarak C.H.P eksenindeler. Ama onlar Atatürk’ün kurduğu parti uğruna politik davranmayarak son 20 yıla kadar Kars ta hep yerel yönetim merkezin zıttı şeklinde oluşurdu buda ciddi anlamda Kars’a zarar verdi. Kars yıllar sonra ancak hizmet alabilmektedir. İşin özü siyasi olarak hep istismar edilmiştir. Birileri bu güzel şehrimize hizmet götürememiştir. Kars ili Turizm açısından çok iyi bir potansiyele sahip olmasına rağmen bu konuda ilerleme yapılamamış veya birileri kulak ardı etmiştir. Halen bir süt fabrikası ve yem fabrikasından başka gözle görünür sanayisi bulunmamaktadır. Kars’a hizmet maalesef yapılmamaktadır. Buda Kars’ın en büyük acısı Cumhuriyet tarihinde Kars ilinde seçimle iş başına gelen siyasilerimize ne Bakanlık nede Başbakan yardımcısı olduğunu görmüş değiliz bu durumu çok merak etmekteyim. Kars milletinin en büyük özelliği ülkesine ve milletine asla ve asla ihanet etmez “havası serin insanı merttir” Kars ilimiz ve kars’ın evlatları dediğimiz Ardahan ve Iğdır ilimizinde ekonomik olarak gelişmeleri açısından mevcut hükümetin ve Batıda bulunan Kars’lı işadamlarımızında doğup büyüdükleri memleketlerine bir vefa borcu olduklarını hatırlatmak isterim. En üzüldüğüm nokta şu Karsspor var ama bugüne kadar neden 1 lige çıkamıyor. Lütfen bu konuda da elimizi taşın altına sokmamız gerek 30 Ekim Kars’ın Kurtuluşunun ülkemize ve milletimize hayırlı uğurlu olmasını dilyorum…sevgiyle kalın