DOLAR %
EURO %
ALTIN %
BIST 100 %
BITCOIN %
KEFENİN CEBİ VAR MI?

KEFENİN CEBİ VAR MI?

17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet depremi diye adlandırdığımız bu durum, ülkemizin ekonomisini büyük ölçüde tehdit etmektedir. Buna karşın hükümet yetkililerimiz nasıl bir aksiyon aldılar? Daha doğrusu ceylan derilerinde sefa süren değerli milletvekillerimiz neler yapıyorlar? Sevgili okurlarım, bu olaylar yenilir yutulur cinsten değil, birilerinin ekmeğine yağ sürmek seçimlerde oy trendini yükseltmek davası değil. Bu dava hep

17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet depremi diye adlandırdığımız bu durum, ülkemizin ekonomisini büyük ölçüde tehdit etmektedir. Buna karşın hükümet yetkililerimiz nasıl bir aksiyon aldılar? Daha doğrusu ceylan derilerinde sefa süren değerli milletvekillerimiz neler yapıyorlar?

Sevgili okurlarım, bu olaylar yenilir yutulur cinsten değil, birilerinin ekmeğine yağ sürmek seçimlerde oy trendini yükseltmek davası değil. Bu dava hep klasik söylediğimiz söylemlerden olan, saçının tüyü bitmemiş yetim hakkıdır. Eğer ortada bir suç varsa bu suç herkesin ayıbıdır. Derhal ne gerekiyorsa gereği yapılmalıdır. Her geçen gün kan kaybeden ülkemizde, kısır çekişmeler artık halkı tatmin etmiyor. Nedeni ise kaybeden halkın kendisidir. Lütfen bir sokağa insin siyasilerimiz halkımız geçim savaşı vermekte, dolar, euro aldı başını gidiyor. Borsa tepetaklak bir hal almış durumda, yabancı yatırımcı ülkemizdeki istikrarsızlık nedeniyle yatırımlarını çekmeye başladı bile, 2014 yılı ülkemizde ekonomik krizin eşiğine Allah muhafaza geldiğinin sinyallerini verirken, halen bizi yönetenler nelerle uğraşıyor. Onuda hepimiz güncel olarak takip ediyoruz.

Artık ülkemiz eski ülke değil, herkesin herkesten haberi teknolojinin sayesinde çok kısa zamanda oluyor. Ben yaptım olur dayatmasına ve tavrına artık toplum fırsat vermiyor. Toplum temiz siyasiler ve siyaset özleminin arayışı içerisinde, Hükümet’in yaptığı en büyük aksiyonlardan biri Emniyet teşkilatını tasfiye etmek, HSYK’nın yetkilerini düzenleyerek kurumları töhmet altına sokarak çıkmaz bir durum aldı. Ben ülkemin Emniyetine ve Yargısına bir vatandaş olarak güveniyorum. Anayasanın 159.Maddesi gereğince HSYK’nın bir ağırlığının olması kaçınılmazdır. Bu yasa delinirse veya farklı bir boyuta giderse içinden çıkılmaz bir hal alır. Altını çizmek istiyorum, Beğenmediğimiz adalet elbet bir gün gelir hepimize  lazım olur. Mantalitesine sahip olduğumuzu anlamak istiyorum. Çözüm yer değiştirmek olmamalıdır. Görevini yandaş hareketlerle yapan bürokratlarımız var ise bunları diğer yerlere veya pasifilize ederek ne kadar engeleyebilirsiniz ki, insanların bedenlerine hükmede bilirsiniz ancak beyinlerine asla ve asla yasak koyamazsınız.

Çözüm ceza ve eza değil,çözüm gerçeklerin yüzleştirilmesi ve ortada yanlış bir durum söz konusu varsa, O zaman adil olan neyse onun uygulanmasıdır. Bunu sizlere ve kendime soruyorum. Kefenin cebi var mı? Hayda o nerden çıktı diyenlerinizi duyar gibiyim. İnsanoğlunun ülkemiz genelinde ömrü ortalama 60-80 yaş arasıdır. Sağlıklı olarak yaşamak ise 60 yaşını geçmez. Yaşlandıkça bazı yetilerimizi kaybetmekteyiz. Her şeyden önce algılama ve vücut bütünlüğümüzde değişiklikler olduğunu aynaya baktığımız da hepimiz görürüz ve kendimize dokundurtmayız, her gün onlarca veya yüzlerce insan ölürken, bizler ölümün bize geleceğini zannetmeyerek, her türlü film ,fırıldak ve hokkabazlık gibi tavır ve davranışlarımızdan vazgeçmeyi düşünmeyiz bile, hep kazanayım , hep benim olsun aç gözlülüğü ile Allah muhafaza gerektiğinde öyle bir raydan çıkılır ki, canı kadar sevdiğini söylediği kardeşini veya yakın arkadaşını gözünü kırpmadan bile menfaati uğruna canına kastedebilecek olduğumuzu ve bu uğurda yaşadığımızı hiç düşündünüz mü?

Düşünmeyiz zira işimize gelmez, bir tanıdığımızın, komşumuzun veya akrabamızın hakkını gasp ettiğimizi varsayalım. Eninde sonunda bir gün belki yaptıklarımızdan pişman olarak, bu saydıklarımızın huzuruna çıkarak ağlarız sızlarız bir şekilde helallik alır kendimiz affettirebiliriz . Fakat 76 milyon olan bu halktan nasıl helallik alınır. Bunun formülünü bilen varsa lütfen söylesin. Cehennem ateşinin yakıtının insanlardan olacağını kutsal kitabımız Kuran-ı kerim ayetleriyle açıkladığına göre Allah muhafaza düşünmek bile istemiyorum. Kefenin cebinin olmadığını düşünerek beşeri hayatımızdaki, yanlışlıkları ahiretimize zarar vermekten uzak tutarak, Allah’a kul olma ve günahlarımızdan sıyrılmak için, dürüstlükten ayrılmadan her an ölebilecek gibi ihlaslı yaşama yoluna gitmeli, dini sömürü yaparak bazı güruhlara paye vermemeliyiz… yapılan her yanlışın ülkemize ve bizlere zararının kat ve kat olacağını unutmamamız gerektiğini idrak etmeliyiz. Sözlerimi ayet-i kerim ile bitiriyorum

“Siz dönün de babanıza deyin ki: Ey babamız! İnan ki, oğlun hırsızlık yaptı. Biz ancak bildiğimize şahitlik ediyoruz. Yoksa gaybın bekçileri değiliz.” sevgiyle kalın..