Mevlüt Çavuşoğlu’ndan Steinmeier’e : ‘Sen kimsin de…’

Ankara ziyaretini gerçekleştiren Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ilk görüşmesini Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptı.Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Türkiye’nin Avrupa Birliği ile müzakere sürecine ilişkin Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier, “Bu Avrupa’nın herhangi bir başkentinde verilecek karar değil, Bu Türkiye’de verilmesi gereken bir karar. Ben bizzat iyi ve yakın ve güvene dayalı bir işbirliğinin Türkiye ile Almanya ve Türkiye ile AB arasında sürmesi gerektiği kanaatindeyim. Ben bu teklifimi yapıyorum, ve bunun böyle sürmesini arzu ediyorum” şeklindeki ifadeleri kullandı.

Mevlüt Çavuşoğlu’ndan Steinmeier’e cevap

Frank-Walter Steinmeier’in açıklamasının ardından Çavuşoğlu, Türkiye’nin AB’ye ihtiyacı olduğunu ifade etti. Ve “Ben inanıyorum ki bu karşılıklı saygı ve işbirliği anlayışıyla, Türkiye ve Almanya ikili ilişkilerini daha da ileriye götürecektir. Türkiye Avrupa Birliği ilişkilerinde özellikle Almanya’nın daha yapıcı katkısını bekliyoruz. Dünkü Dışişleri Bakanları Konsey Toplantısı’nda Frank-Walter Steinmeier’ın tutumu takdire şayandır. Türkiye’nin önemini en iyi şekilde burada anlatmıştır. Zorlu günlere rağmen yaşanan bazı sorunlara yada güven bunalımına rağmen bunu anlatması çok önemli. Biz hiç bir zaman Avrupa Birliğ’ne ihtiyaç duymadığımızı söylemedik. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne ihtiyacı var. AB’nin de Türkiye’ye ihtiyacı var. Ama Avrupa birliği’nin sık sık Türkiye’ye olan ihtiyacını unuttuğunu, inkar ettiğini görüyoruz.Son zamanlarda bazı AB üyesi ülkelerin Dışişleri Bakanları’nın yada yöneticilerinin, Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerinin durdurulması yönündeki görüşleri, Türkiye’de ve Türk halkında çok ciddi bir tepkiye yol açmaktadır. Türk halkının bizden isteği, onlar bu adımları atacağına, siz bu müzakereleri durdurun diye sürekli baskı yapıyorlar. Biz bu zorlu süreci ancak birlikte aşabiliriz. Karşılıklı güvene dayalı adımlarla aşabiliriz. Avrupa Birliği’nin en önemli üyesi Almanya’nın da buradaki rolü çok önemlidir. Bugüne kadar Almanya2nın ve Sayın Merkel’in Türkiye Avrupa Birliği ilişkilerinde özellikle de göz konusu gibi birçok zorlu konulardaki oynadığı rolü de takdir ediyoruz. Ben inanıyorum Değerli dostum Frank Walter’ın bugün gerçekleştirdiği ziyaret, ilişkilerimizin tekrar eski günler ve daha ötesine gitmeli yönünde önemli bir ziyarettir. Yeni bir dönüm noktası olacaktır” dedi.

3 buçuk milyon Türkiye kökenli insan Almanya’da yaşıyor

Almanya’da yaşayan yaklaşık 3 buçuk milyon Türk hatırlatan Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier, onların bilincinde de olduklarını söyledi. Steinmeier’ın konuşmasının devamı ise şöyle;

“Birbirimize ihtiyacımızın olduğunun bilincinde olursak, sorunlarımızı çözebiliriz. Avrupa’ya ihtiyacımız sadece ekonomik olarak değil, siyasi olarak da birbirimize ihtiyacımız var. Almanya için şu da geçerli, Almanya ve Türkiye sadece şuan yaşanan bir ilişki değil, yüzyıllık geçmişe dayanan binlerce ailevi bağalarında oluştuğu önemli ilişkiler. Türkiye’de şunu da unutmamamız gerekir. 3 buçuk milyon Türkiye kökenli insan Almanya’da yaşıyor. Bu nedenle Türk toplumunun bir aynası gibi aynı zamanda Almanya’daki Türk toplumu, bunun bilincindeyiz. Bunu unutmuyoruz. Bu kadar uzun süredir süren ilişkileri tehlikeye sokmamalıyız. Açık diyalog ve dürüst diyalog çok önemli. Hepimiz biliyoruz ki çok zor bir dönemden geçiyoruz. Ve ne zaman düzeleceğini de bilemiyoruz. İçinde yaşadığımız dünyada bir çok çalkantılı olay yaşanıyor.Yakın ve Ortadoğu bir barut fıçısı gibi ve Türkler çok yakınlarında bu savaşı Suriye’de Irak’ta yaşıyorlar. Komşu ülkelerde İslamcı terör yaşanıyor ve Türkiye’yi çok yakından etkiliyor. Sevgili Mevlüt biz bunu görüyoruz ve unutmuyoruz. Biz gerekli bir siyasi çözüm konusunda da ortağız. Suriye konusunda ve terörle mücadele konusunda omuz omuza mücadele ediyoruz. Hem IŞİD, hem PKK terörü mücadele konusunda. Federal Parlamento federal ordunun ortak girişimlerine burada askeri mevcudiyetini onayladı. Alman Parlamentosu, bu operasyonları İncirlik Üssü’nden hareket ederek yapabilmemiz son derece önemli ve tekrar etmek istiyorum Alman Parlamenterlerin, İncirlikteki Alman askerlerini ziyaret etmeleri, bizim açımızdan son derece önemli ve doğal. Bu görev hakkında karar verecek olan parlamentonun oradaki çalışma koşullarında kendileri bizzat, yerinde görebilmeleri gerekir.”

“Basın özgürlüğü konusundaki endişelerimizi ifade ettim”

“Çok ciddi endişelerimiz hakkında da konuştuk. Özellikle darbe girişiminden sonra Türkiye’de meydana gelen olaylar ve gelişmeler konusunda bizim endişelerimiz hakkında bilgi verdim. Çok büyük sayıdaki tutuklamalar, ifade ve basın özgürlüğü konusundaki endişelerimizi de ifade ettim. Binlerce memurun, askerin ve gazetecinin işlerinden atılmaları konusunu da ele aldık. Ben şunu rica ediyorum. Bunu bir tepeden bakarak ders verme olarak algılanmamasını, Türkiye’nin egemenliğine saygısızlık olarak algılanmamasını rica ediyorum. İkili ilişkilerimizde gölgelenen bu alanların yeniden aydınlatılması ve gelecekte düzeltmelerin, iyileşmelerin yaşanmasını arzu ediyoruz. Bu AB ile Türkiye arasındaki ilişkiler içinde elbette geçerli “

“Sadece Türkiye’ye özgü değil” 

“AB Dışişleri konferansında Türkiye’nin iç politikası hakkında konuştuk ve Türkiye ile AB arasındaki ilişkileri de ele aldık. AB’de de farklı görüşler olduğunu görüyorsunuz, müzakerelerin sürdürülmemesinin daha uygun olacağını savunanalar var. Ben farklı bir fikir savunuyorum. Bunu da ifade ettim, bence bu Türkiye’de verilmesi gereken bir karar. Avrupa’ya yakınlaşmanın kriterleri yeni değil. Bunlar yazılı bir şekilde tespit edilmiş ve sadece Türkiye’ye özgü değil, Türkiye’nin daha ziyade Avrupa ve AB’ye doğru mu gelişeceği, yada uzaklaşıp uzaklaşmayacağı AB’den Bu Avrupa’nın herhangi bir başkentinde verilecek karar değil, Bu Türkiye’de verilmesi gereken bir karar. Ben bizzat iyi ve yakın ve güvene dayalı bir işbirliğinin Türkiye ile Almanya ve Türkiye ile AB arasında sürmesi gerektiği kanaatindeyim. Ben bu teklifimi yapıyorum, ve bunun böyle sürmesini arzu ediyorum.”

“Almanya’nın teröristler için güvenli bir liman olması iddiasını bizim anlamamız mümkün değil”

“Türk makamlarından özellikle Cumhurbaşkanı’ndan ve Dışişleri Bakanı’ndan Almanya’nın son dönemde teröristlere çok ciddi anlamda güvenli alan olduğu yönünde eleştiriler geldi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? 4 bin 500 olduğu söyleniyor özellikle PKK’lıların olduğu konusunda bunların iadesiyle ilgili önümüzdeki dönemde bir gelişme olacak mı? ” sorusunu şu şekilde yanıtladı:” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarıyla ilgili olarak, kendisiyle bugün görüşeceğiz. Benim Almanya’da söylediğim şu. Tedirgin olduğumu söyleyebilirim. Almanya’nın teröristler için güvenli bir liman olması iddiasını bizim anlamamız mümkün değil, Türkiye’de bilinen bir gerçek şu, PKK Almanya’da terörist organizasyon olarak yasaklanmıştır. Alman ceza yasaları uyarınca kanıtlandığı durumda hüküm yiyen kişiler oluyor. Hüküm yiyen kişiler oldu geçmişte.”

“Bu kararı halkımıza sorarız, halkımız verir. Aşağılayıcı tutumlardan bıktık”

“Türk Cumhurbaşkanı geçtiğimiz haftalarda idam cezasından sık sık konuştu. AB konusunda da , üyelik müzakeresi konusunda da bir referandumdan bahsetti. Türkiye Cumhuriyeti AB ile üyelik müzakerelerine halen ilgi duyuyor mu?””Bu darbeyi yapan kişiyi, askeri niye tutukladınız diye sorarsanız biraz önce dostumun söylediği gibi, buda kabul edilebilir bir şey değil. Bunun tutuklanmasının gerektiğine dair, darbeye karıştığına dair, yargının bize söylediği ellerinde delil var. Senin tutuklanmamasına inandığına dair senin elinde belge varsa bunu bizimle paylaş. Yargıya verelim. Şimdi bu asker niye tutuklandı dersen ister istemez Türk milleti de diyor ki darbecileri kim destekliyor görüyorsunuz diyor. Darbe girişiminin içinde olanlar tutuklandı. Hatalar varsa düzeltildi. Gazeteci kimliği var diye eğer bu kişi, casusluk yaptıysa, yargılandı ve ceza aldıysa Bunu bir kahraman gibi, gazeteci ve sadece ifade özgürlüğü engellenmiş bir kişi gibi Almanya en üst düzeyde bunu kabul ederse elbette Cumhurbaşkanımızda bizde tepki gösteririz.Niye Cumhurbaşkanımızın tepkisi idam cezası, AB referandum, 4bin 500 tane PKK ile ilgili dava varsa demek ki 4 bin 500 tane PKK’lı var Almanya’da bunlarla ilgili davalar nasıl sonuçlandı biz bilmiyoruz. Bizim iadesini istediğimiz PKK’lılar var. Sadece 3 tanesi iade edildi. 1 PKK’lı 1 DHKPC’li ikisini de İsviçre sınır dışı ediyor. Karar alıyor ikisi de Almanya’ya gidiyor. Hergün bir ülkenin Dışişleri Bakanı kalkıyor, kendi başına yok Türkiye’yi atalım. Sen kimsin de Türkiye’yi atıyorsun. Bu kararı halkımıza sorarız, halkımız verir. Aşağılayıcı tutumlardan bıktık.”“Şikayet edenler var, Alman vatandaşı olanlar var” Steinmeier, ‘Konuk Bakan’a Türk Sivil Toplumunun sorunlarına değindiniz, Federal Parlamento’da sıkıntı yaşıyorlar sivil toplum örgütleri, endişenizi ifade ettiniz. Burada Türkiye’de sivil toplum nezdinde bu endişenin yeterli olmadığı kanısı var. Sivil topluma yardım etmek için, destek olmak için başka ne yapılabilir endişenin ötesinde?””Soruya gelmeden önce Biz her tür terörü kınıyoruz. IŞİD ,PKK bu konuda hemfikiriz. Sonuçta siyasi çözümlerin olması gerekiyor. Sadece askeri önlemlerle terör yok edilemez. Siyasi bir sürece yeniden başlamanız gerektiğini ifade ediyoruz. PKK’nın silahlarını teslim etmesi gerekir, siyasi süreç için. İki ülke arasındaki çok yoğun ilişkiler açısından sunu ilişkiler yaratamayız. Vardır zaten. Şikayet edenler var, Alman vatandaşı olanlar var. Sivil toplum örgütlerinin çoğu bize ilişkilerin kesilmemesi gerektiğini söylüyor.”