DOLAR %
EURO %
ALTIN %
BIST 100 %
BITCOIN %
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

Bugüne kadar Cumhuriyet hakkında yazıldı çizildi hatta herkes günümüz Cumhuriyetinin hangi sıkıntılı dönemlerden bugünlere geldiğini gayet iyi biliyor. Konunun tarihçesine fazla girmek istemiyorum. 1299 yılında Osmanlı imparatorluğunun kuruluşu ve dünya ya 600 yıllık hükümdanlığını yok saymak bence hainlik sayılır. Osmanlı imparatorluğunu 3.döneme ayırarak incelersek daha da iyi algılamış olacağız. Kuruluş Dönemi, Yükseliş Dönemi ve Çöküş

Bugüne kadar Cumhuriyet hakkında yazıldı çizildi hatta herkes günümüz Cumhuriyetinin hangi sıkıntılı dönemlerden bugünlere geldiğini gayet iyi biliyor. Konunun tarihçesine fazla girmek istemiyorum.

1299 yılında Osmanlı imparatorluğunun kuruluşu ve dünya ya 600 yıllık hükümdanlığını yok saymak bence hainlik sayılır. Osmanlı imparatorluğunu 3.döneme ayırarak incelersek daha da iyi algılamış olacağız.

Kuruluş Dönemi, Yükseliş Dönemi ve Çöküş Dönemi 

Yükseliş döneminde ilim ve bilime verilen hizmet ve zamanın en iyi tıp adamları mimarları ve medreseleri bu dönemde dünya standartları üstünde yer almaktaydı. İstanbul’un fethinin dünya ya yazdığı dönem bu dönemdir. Ancak daha sonra tahta çıkan bazı basiretsiz ve Devlet yönetiminden yoksun Padişahların tahta oturması ile gün ve gün kan kaybetmiştir. En büyük sebep ise yabancı evlilikler yapılarak saraya gelen Cariyelerin gizli kapılar arkasında çevirmiş oldukları entrikalardan dolayı sırf taht kavgası için Kardeş kanının akıtılması, Düzensiz ordunun ve maliyenin zayıflaması teknoloji ve çağa ayak uydurmamak ve dış dünya ya kapalı kalması tamamen koskoca imparatorluğunun sonunu getirmiştir.

En büyük handikap ise Feth ettikleri ülkelerin hiçbir iç işine karışmamışlar daha doğrusu başı boş bırakmaları sadece vergilendirmekten öteye yaptırım uygulamamışlardır. Zamanla bu haçlı zihniyeti düşmanlıklarını günümüze kadar sergilemişlerdir. Osmanlının mirasçısı olan Türkiye Cumhuriyeti bir enkazı devir almıştır.

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve kahraman silah arkadaşları ülkenin makus talihini canları pahasına didinerek bizlere emanet etmişlerdir.

Bizler Cumhuriyetimize ne kadar sahip çıkıyoruz? 90 yıllık Çınar acaba emin ellerde mi? buna bakmak gerek.

Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra monarşi ve teokratik yönetim şekli tarihe karışmış olup,artık yönetim babadan oğula değil Cumhur ‘a yani halka geçmiştir. Artık herkes kendi kendini yönetmeye ve karanlık bir çağın kapanıp daha modern bir yönetim şekli olan Cumhuriyet ile entegre olmuştur. Artık dünya da söz sahibi olmaya başlamış bulunmaktayız. Ne hazindir ki, 90 yıllık Cumhuriyetimiz ve ülkemize yönelik siyonistler ve haçlılar hiç durmadan altımızı oymaya ve çeşitli senaryolar yazarak zaman zaman servis yapmaktalar.

Bunun örnekleri Ayaklanmalar, Sağ-sol davaları, Sünni-Alevi çatışması ve şuanda da dillerine pelesenk ettikleri Kürt -Türk ayrımcılığını ortaya atarak ülkemizi ve Cumhuriyet rejimini tehlikeye sokmaya çalışıyorlar. Hiç yorulmadan ve uslanmadan oyunlarına devam etmekteler. Ülkemiz çok zengin etnisiteye sahip olasından dolayı kültür zenginliğimiz düşmanlarımızı rahatsız ve huzursuz etmektedir. Mustafa Kemal ATATÜRK Gençliğe hitabesinde ” Dahili ve harici bedbahtların olacaktır” söylemleriyle bugünü gören üstün dehasını unutmamak gerek gerek bizler içten ve dıştan yıkmaya çalışan düşmanlarımız olacaktır. Türk milleti bu gaflet ve delalete asla prim vermemeli ve sağ duyulu olmalıdır. Çağımız bilgi ve teknoloji çağıdır. Acaba bizler bunu ne kadar algılayabiliyoruz günümüz gençliğine genel olarak baktığımızda sosyal medya milliyetçiliğinden başka meziyete sahip değiller.

Millet olarak Milli duygularımızı , örf ve adetlerimizi unuturmaya çabalamaktalar sanki bir rehavete kapılmış daha doğrusu hipnotize edilmiş gibi bir hal aldık sokaklarda insanların bir yüzlerine bakın ve gözlemleyin herkesin yüzünde mutsuzluk ifadesi ve yarınından endişeli serseri mayın gibi hareket etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti insanı ve gençliği bu olamaz Gençliği özellikle üniversite gençliğini sokaklara dökmeye çalışıyorlar demokratik haklarını almak bahanesiyle bu davranışlar çok tehlikeli bir durum Hak ve Demokrasi kırmakla,yakmakla kan akıtmakla olmaz iyi ve eğitimli nesiller yetişerek ilim,bilim ve teknolojik zenginlikle olur.

Anarşi hiçbir zaman kazanmaz aksine bir şeyler alıp götürür. Demokratik haklar ancak okumak ve ülkem için ne yapabilirim şiarıyla kazanılır. birilerine kızarak arbede çıkarmak bazı çıkar sahiplerinin ekmeğine yağ sürer akılcı olmak için bu sonu uçurum oyunlara fırsat vermemeliyiz. Kutlamakta olduğumuz ve Gururla TÜRK’üm diyebilmemiz için Atatürk’ün kurmuş olduğu ilke ve inkılaplara sahip çıkarak daima rasyonel düşünmek ve ülkemiz menfaatini güderek hareket etmeliyiz. Bayramın çoşkusunu yüreğimizde yaşayarak özgürlüğümüzü hissederek evlerimizi iş yerlerimizi Bayraklarla donatarak  Hep birlikte “NE MUTLU TÜRKÜM” diyerek bu anlamlı günü idrak etmeliyiz…

 

Sevgiyle kalın.