ÜVEY EVLAT MI? ÖZEL GÜVENLİKÇİLER

Kamu düzenin sağlanması bütün yaşayan insanlar için bir amaçtır. Teknolojik ve hızlı kentleşme hızla suç oranlarını artmasına da yelken açmaktadır. nasıl ki, insan oğlu fizyolojik ve biyolojik ihtiyaçları varsa bunun yanında Güvenlik ihtiyacı da olmazsa olmazlar arasında en büyük unsurdur. Düşününki; iş yeriniz, fabrikanız, villanız veya siteniz var. Bununda ne elektronik güvenliği var. Nede fiziki güvenlik bu konuda tedirgin olmama gibi şansınız var mı? Genel kolluğun her an her dakika her yere ulaşma imkanın olmamasından dolayı en az asgari seviye ye indirmek için Özel Güvenlik Şirketlerinden güvenlik hizmeti ücretli olarak alınmaktadırlar.Özel güvenlik günümüze hangi aşamalardan gelmiş onun kısa analizini yaparak daha iyi anlayacağınızı ümit ediyorum.

ÖZEL GÜVENLİĞİN TARİHÇESİ: Tarihsel sürece baktığımız  zaman Özel güvenlik 3,aşamadan meydana gelmektedir.

a)-Bekçilik Dönemi

b)-2495 Sayılı Kanun Dönemi

c)-5188 Sayılı kanun Dönemi

Bekçilik Dönemi: her hangi bir alt yapısı olmayan kişi ve kuruluşların güvenlik önlemi almak için oluşturmuş oldukları yapıdır. Eski dönemleri incelediğimiz zamanda özellikle Osmanlı Devleti zamanında Güvenlik hizmeti için hep Asker kullanılmış,geceleri mahalleyi,çarşı pazarı bekleyen ve yapmış oldukları hizmet bedeli karşılığında iş yeri sahipleri tarafından ücretleri ödenmeye başlanılmış bu işi yapanlara bekçi denilirdi.Bekçi kelime anlamıyla beklemek, sahip çıkmak koruyup kollamak demektir. Fakat bazı kendini bilmezler alt tabaka gibi görmeye başlamışlardır.Osmanlı’dan günümüze, bekçilik dönemiyle birlikte özel güvenlik kadrosunun ve özel güvenlik örgütünün tohumlarının atıldığını söyleyebiliriz.Bekçiler 2007 yılında yapılan yasal değişiklikle Genel zabıtanın ( polis)in içinde silahlı bir kuruluş olarak 5757 sayılı kanunla Emniyet Hizmetleri sınıfında yer almışlardır. 

2495 Sayıl Kanun Dönem: Özel güvenlik konusu ilk kez  31 Ocak 1966 tarihinde Mili Güvenlik Kurulunda görüşülmüş ve barajların güvenliği bağlamında Türkiye gündemine getirilmiştir. Türkiye’nin bu dönemde sanayileşme ve kentleşme yönünde hamle yapması açısından özel güvenliğe ihtiyaç olacağından sekiz yıllık sürecin sonunda 22.07.1981 tarihinde bu kanun yasallaşmış ve görev yaptığı yerde genel kolluk yetkilerine sahip olan Özel güvenlik personelleri yer almıştır. örnek verecek olursak, Barajlar,Bankalar ve Petrol rafinerleri gibi önem arz eden yerlerde görev yapmışlardır.

5188 Sayılı Kanun Dönemi: 5188 sayılı kanun tasarı öncesinde hem ülkemizde,hemde dünyada güvenlik konusunda önemli olaylar yaşanmıştır. Bunlardan önemlisi olan 9.Ocak 1996 yılında “SABANCI” süikasti olmuştur.ülke gündeminde önemli yere sahip olan bu olayla birlikte işyerlerin de güvenlik zafiyeti tartışmaları yaşanmıştır. Bunun yanında ABD’de 11 Eylül saldırıları güvenlik sektörüne küresel ivme kazandırmıştır. İstanbul’da meydana gelen İngiliz konsolosluğunun,HSBC Bankasının ve Sinagogların hedef aldığı saldırılarda sektörün düzenlenmesi amacıyla 5188 sayıl Özel Güvenlik Hizmetlerine dair kanun 10.06.2004 tarihinde kabul edilmiş ve 26.06.2004 tarihli resmi gazetede yayınlanarak 2495 sayıl Bazı Kurum ve kuruluşların korunması ve güvenliklerinin sağlanması hakkındaki kanun yürürlükten kaldırılmıştır.

Güvenlik sektörünün pazar payı bugün itibariyle 5-10 milyar euro civarındadır. Bu kanun çerçevesinde özel güvenlik olacak adayların Özel Güvenlik Temel Eğitim Merkezlerinde 120 saatlik temel eğitim kursu alarak bu kurs bitiminden sonrada sınavlara girmek koşulu ile başarılı olanlara bulundukları il valiliklerince Güvenlik Belgesi verilir. Bu güvenlik belgesinin süresi 5.yıldır. Eğer bu süreden sonra isterse tekrar bir eğitim kursuna kayıt olmak şartıyla belgesini yenileme cihetine gider. 5188 Sayılı kanun özlük bakımından bir yenilik getirememiştir. Bu gün sayısal olarak 250 bin civarında aktif hizmet veren güvenlik personelleri geçim sıkıntısı yaşamaktalar. Bunun yanında 1600 civarında Özel Güvenlik şirketleri bulunmaktadır. Ülkemizin en büyük sorunlarından biride Özel Güvenlik personelinin hak ettiği parayı alamamasıdır. Devletimiz bu yasayı çıkarmış ama ne var ki, çocuk kör ve topal doğmuştur. Şirketleri ve personelleri koruyucu hiç bir yaptırım söz konusu değil. Netice itibariyle bu kuruluşlar hizmet satmaktalar. Bu hizmeti alan özel kuruluşlar kendi bütçeleri veya ticari konudan satılan hizmeti hep ucuza almaya çalışmaktalar. Daha doğrusu asgari ücretin çok az üzerinde personellere ücreti reva görmekteler.Bu durum sektörün genetiğini bozmaktadır. Yasal çalışmak isteyen Güvenlik şirketleri maalesef merdiven altı dediğimiz şirketlerin kaliteli hizmet verememelerinin cezasını çekmekteler.

Nasıl ki, Devletin görevlendirilmiş kurumlarınca Özel güvenlik şirketleri belgesiz ve izinsiz personel çalıştırılamaz deniliyorsa bence çok doğru bunun denetimi yapılıyor vede çeşitli ceza-i müeyyideler uygulanıyorsa serbest piyasa dediğimiz arenada da 4857 sayılı iş kanuna aykırı çalışmayan şirketleri koruyup kollamaları gerekir. Şuanda ülkemizde Özel Güvenlik Şirketleri sancılı dönemler yaşamaktalar. Kanunun istediği vasıflarda elaman bulma sıkıntısı hat safhada genelde çalışanların genel kanısı, bu iş benim için bir geçiş süresi iyi iş bulursam bırakıp giderim diye çalışanlar bulunmakta neredeyse Emniyet Teşkilatının mevcudundan daha çok olan özel güvenlik görevlileri hakkettikleri seviyede değiller. Soruyorum size toplam 1000-1200 Tl alacaksınız  gece, gündüz sıcak soğuk demeden bu ücrete talim edeceksiniz ayrıcada bu parayla ailenizi idame ettireceksiniz, gerçekten çok zor  şartlar altında çalışan bu insanlar için mevcut hükümetin el atması gerekir. zira bu Sektörün devlet bütçesine katkısı büyüktür. 5188 sayılı yasanın tekrar gözden geçirilerek eksiklerinin tamamlanması, bu sektördeki elamanların geçici bir işte olamadıklarını ve kalıcı olduklarının bilinci aşılanmalıdır. Genel kolluk kuvvetlerindeki özlük hakları gibi haklara çalıştıkları şirketlerde haiz olmalılar. Ayrıca işini düzenli yapan Güvenlik şirketlerini finanse edilmesi ve teşvik edici yaptırımların olması gerekir.Bu sektöre sahip çıkılması Hükümet’in ve siyasilerin görevleri olmalıdır…..Lütfen üvey evlat muamelesi yapmayalım. Bu çalışan insanlarımız bizlerin kardeşleri,ağabeyler ve çocukları olabilir.

Sevgilerimle…