DOLAR %
EURO %
ALTIN %
BIST 100 %
BITCOIN %
ABD’li gazeteci: Berlin polisi kasabalı gibi kimlik kontrolü yapıyor

ABD’li gazeteci: Berlin polisi kasabalı gibi kimlik kontrolü yapıyor

Alman polisi Kuzey Afrikalıları suçlu ilan Nafri ifadesini kullandığından bu yana Racial Profiling ile suçlanıyor. Ten rengine göre kimlik kontrolü anlamına gelen bu suçlamayı polis reddediyor. Ancak ABD’li bir gazetecinin yaşadıkları tam tersini ispat ediyor. Sandhya Kambhampati, metropolde kasabalı önyargıların yaşamasına inanamıyor.

Alman Polisi, Köln’deki yılbaşı kutlamalarında gösterdiği başarıdan dolayı çok övgü aldı. Ancak bu kutlamalar polise karşı yöneltilen ırkçılık suçlamasının da neredeyse miladı oldu. Polisin  kutlamalar esnasında Kuzey Afrikalı suçluları ve şüphelileri ‘Nafri’ olarak adlandırması ve tamamen ten rengine göre kimlik kontrolü yapması ülkenin gündemine oturdu ve ülke bir kavram daha kazandı: Racial Profiling!

NAFRI’YE KARŞI RACIAL PROFILING

Kuzey Afrikalılar (Nordafrikaner) kelimesini ‘Nafri’ kısaltmasıyla sadece suçlular için türeten polis için de artık bir tabir var: Racial Profiling. Buna göre Alman polisi insanları sadece ten rengini baz alarak suçlu kategorisine sokuyor, bundan yola çıkarak kimlik kontrolü yapıyor veya yılbaşı kutlaması esnasında olduğu gibi eğlence alanına sokmuyor.Köln polisini bu davranışından dolayı eleştiren politikacılar olduğu gibi hiç umulmayan partilerden politikacıların övdüğü de oldu. Bunun sebebi ise 2015’in son günü yılbaşı kutlamalarında yaşananlar. O yılbaşı gecesi yüzlerce Kuzey Afrikalı genç yüzlerce kadına cinsel tacizde bulunduğu için polis 2016’nın sonunda bu grubu merceğine aldı ve gerçekten de bir yıl önceki gibi yüzlerce Kuzey Afrikalı erkeğin kutlama alanına kalabalıklar halinde geldiğini gördü. Bu yüzden de eleştirecek tek konu olarak geriye genellemeci ‘Nafri’ kelimesi  kaldı.

TEN RENGİNDEN DOLAYI DEFALARCA KİMLİK KONTROLÜ YAŞAMIŞ

Berlin’de yaşayan ABD’li gazeteci Sandhya Kambhampati ise bu durumun Köln’e özgü olmadığını, Racial Profiling gerçeğinin Almanya’da bir gerçek olduğunu söylüyor.Mart ayından bu yana başkent Berlin’de yaşayan genç kadın, dokuz ay içinde tam 23 kere polis kontrolünden geçtiğini söylüyor.Kambhampati, ilk kontrolü Prenzlauer Berg’deki Mauerpark’ta sabak koşusu esnasında yaşamış. Bir polis memurunun kendisini durdurduğunu, parkta ne yaptığını ve nereden geldiğini sorması üzerine gazeteci şu yorumda bulunmuş: “Yanlış bir şey mi yaptım. Daha Almanya’ya tam anlamıyla yerleşmemişken polis kontrolüne tabi tutuldum?”Ne var ki Kambhampati, bu soruları sık sık sormak durumunda kalmış. Artık cevabı bildiğini anlatan gazeteci, ten renginin esmer olmasından dolayı durdurulduğunu söylüyor. Hepsi beyaz olan bir grup arkadaşının içinde esmer teniyle göze battığını, sokakta gezerken sürekli durdurulup kökenine ve resmi evrakına dair sorulara muhatap olduğunu anlatıyor.

METROPOLDE KASABALI ÖNYARGILARI İLE DOLAŞAN POLİSLER

Kambhampati, belgelerini gözden geçiren polislerin ise her defasında şaşkınlığını gizleyemediğine dikkat çekiyor. Gazeteci bu durumu şöyle aktarıyor: “Polis memurlarına pasaportumu gösterdiğimde ailemin geldiği Hindistan’dan değil de ABD’den geldiğimi görüyor ve şaşırıyorlar.” Bunu rencide edici bir davranış olarak değerlendiren genç kadın, “Bir Avrupa metropolünde polislerin böylesi kasabalı önyargıları beraberinde taşıması nasıl mümkün olabiliyor?” diye soruyor.

ESMER TENLİ İNSANLAR BU ŞEKİLDE POLİSE GÜVENEMEZ

Kambhampati, ABD’de de ırkçılığa maruz kaldığını fakat polis takibine ilk takıldığı yerin Almanya olduğunu söyledi. Gazeteciye göre Racial Profiling sadece aşırı derecede yaralayan bir davranış değil aynı zamanda güvenlik birimlerine olan güveni de sarsan bir davranış.Berlin polisi ise Racial Profiling suçlamasını Almanya’da yasak olan bir uygulama olduğu gerekçesiyle reddediyor. Diğer eyalet polislerin cevapları da bu yönde.