DOLAR %
EURO %
ALTIN %
BIST 100 %
BITCOIN %
Gümrük Birliği diplomasinin devamı için son şans

Gümrük Birliği diplomasinin devamı için son şans

Bir zamanlar AB’ye girme yolunda büyük bir adım olarak görülen Gümrük Birliği, AB müzakerelerinin donma noktasına geldiği bugünlerde tıpkı eskiden olduğu gibi Türkiye’nin Avrupa ile kurduğu en büyük birlik olarak kalacak gibi görünüyor.

Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki ilişkiler en kötü dönemini yaşıyor. Buna rağmen AB Türkiye ile olan ekonomik ilişkilerini derinleştirmek istiyor. AB, bunun bir yolunu bulmuş bile. İlişkileri genel olarak düzeltmek için ekonomik ilişkilere ağırlık vermeyi çözüm olarak gören AB, Gümrük Birliği’ni genişletmek amacıyla Türkiye ile masaya oturmakta kararlı. AB Komisyonu bunun gerçekleşmesi için üye ülkelere onay ricasında bulundu.

GÜMRÜK BİRLİĞİ GÜNÜMÜZ ŞARTLARINA UYARLANIRSA SADECE SANAYİ ÜRÜNLERİNİ KAPSAMAYACAK

AB, bu adıma ekonomik fayda ile izah getiriyor ve 20 yıldır yürürlükte olan birliğin tekrardan ele alınmasının AB ülkelerindeki şirketlere tarım, hizmet sektörü ve kamu alımları gibi alanlarda imkan sunacağından yola çıkıyor. Gümrük Birliği, mevcut haliyle sadece sanayi ürünlerini kapsıyor. Komisyon bu sınırlandırılmış durumun ortadan kalkması için AB Konseyi’nden yetki istedi. Bununla birlikte komisyonun tebliğinde şu ifade de yer alıyor: “Demokrasi ve temel haklara saygı anlaşmanın temelini oluşturacak.”

İLİŞKİLER KOPARSA GÜMRÜK BİRLİĞİ TEK BAĞ OLACAK

AB, mülteci anlaşmasında da 2016 yılının sonundan itibaren gümrük birliği ile ilgili müzakereleri başlatmak için Türkiye’ye vaatte bulunmuştu. Birçok Avrupalı politikacı Ankara ile AB arasında sürekli artan gerilim karşısında bu müzakerelere diplomatik ilişkilerin nihai olarak durmasını engelleyecek bir imkan gözüyle bakıyor.Siyaset bilimcilerinin anlattığına göre AB şu sıralar Türkiye’nin AB üyeliği müzakerelerini en azından dondurma aşamasında. Ancak AB ülkelerinin başındakiler Türkiye ile işbirliğinin, mülteci anlaşması da dahil olmak üzere devam etmesini istiyorlar. Bu bakımdan Gümrük Birliği’nin genişletilmesine dair müzakereler Türkiye ile ilişkilerin devam etmesi adına bir fırsat olarak değerlendiriliyor.

Gümrük Birliği’ne karşı çıkan AB milletvekilleri de var

Ne var ki AB bu konuda en azından partiler bazında tek sesli değil. Örneğin AB parlamentosundaki Yeşiller kanadı Türkiye’deki insan hakları ihlallerini öne sürerek müzakereleri sonlandırmaktan yana tavır koyuyor. Aynı şekilde Hıristiyan Sosyal Birlik’ten de (CSU) itirazlar yükseliyor. Örneğin Almanyalı AB miletvekili Markus Ferber (CSU), Türkiye’ye yeni tekliflerde bulunmanın AB’nin görevi olmadığını söylüyor. Aynı şekilde Almanya’da Sol Parti’de siyaset yapan Sevim Dağdelen de muhtemel müzakereleri utanç verici ve riyakarca bulduğunu söylüyor.Bununla birlikte Gümrük Birliği AB’nin elinde bulundurduğu büyük bir koz. Gümrük Birliği’nin Türkiye açısından büyük bir değeri var. Sebebi ise Türkiye’nin ticari mal konusunda AB’nin en büyük beşinci ticaret ortağı olması. AB’nin paylaştığı verilere göre, Gümrük Birliği’nin 1996 yılında başlamasından bu yana ticari hacim yıllık 140 milyar Euro’ya ulaşmış.